KEREM ALKİN

Bir tren ve yeni ‘Altın Çağ’

Dünya siyasi ve ekonomik tarihi açısından, 8. Yüzyıl ile 15. Yüzyıl arası İslam Dünyası için 'Altın Çağ'dı. İstanbul'un Fethi ise, 'karanlık' çağ olan Orta Çağ'ın bitişini müjdelemişti. Bugün 'Atlantik İttifakı'nın doğu kanadını oluşturan Avrupa için ise, 'Altın Çağ' İstanbul'un Fethi ile başladı. Osmanlı ile mücadele içindeki Avrupa, 15. Yüzyıl'dan başlayarak, 19. Yüzyıl'a kadar geniş kapsamlı bir 'keşifler dönemi'ni yürüttü. Bu süreç, Avrupa, geniş anlamda Atlantik için, 'deniz ticaret koridorları' aracılığıyla tüm dünyaya eklenmek, tüm dünyaya erişebilir olmak ve küresel üretim ve rekabette öne çıkmak anlamına geliyordu.
Atlantik İttifakı, 200 yıl boyunca kendi 'Altın Çağ'ının nimetlerinden fazlasıyla yararlandı. Ancak, 21. Yüzyıl'la birlikte, Avrasya'nın ve Asya-Pasifik'in yükselişiyle, Çin ve Türkiye, 'yükselen' ekonomiler olarak, Avrasya'nın en doğusu ve an batısı olarak, küresel ölçekte ses getiren, belgesellere konu olan büyük mega alt ve üst yapı projelere imza attılar. Bilhassa Türkiye, Kafkasya'ya, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'ne, Balkanlar'a 'oyun kurucu' bir ülke olarak ilham verdi. Türkiye, 'Türk Konseyi' üyesi ülkelerle, Çin Seddi'nden Macaristan'a kadar uzanan yeni bir 'köklü' işbirliğine öncülük etti.
Ve, bir tren, Avrasya'nın bir uçunda Çin'in, diğer ucunda Türkiye'nin girişimleriyle, öncülüğüyle, 'inisiyatif alabilme' becerisiyle, Çin'den çıkıp, Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan'ı da kat ederek, Türkiye'ye ulaştı. Ve, iki kıtayı birbirine bağlayan 'Marmaray'la Avrupa'ya geçti. 'China Railway Express', artık yeni bir 'Altın Çağ'ın müjdecisidir. Atlantik'in 'Altın Çağ'ından 200 yıl sonra, Asya- Pasifik'in, Avrasya'nın 'Altın Çağ'ının müjdecisidir. Türkler, bizler nasıl ki, İstanbul'un Fethi'yle, Atlantik için 'Altın Çağ'ın kapısını açtıysak; bugün de, Avrasya'nın oyun kurucu ülkesi, dev mega projelere imza atan ülkesi olarak, bu defa da Asya-Pasifik'in 'Altın Çağ'ı için kapıyı aralıyoruz.
Peki, ABD'li siyasetçilerin, Washington'daki sivil ve askeri bürokratların, Amerikalı 'medya' maymunlarının tarih bilgisi, entelektüel birikimi, dünyayı okuma becerisi, Türkiye'nin ve Türklerin 'çağ kapatan', 'çağ açan' köklü bir tarihi mirasın üzerinde oturduğumuzu; yüzyıllara dayanan 'özgüven'imizi zedelemeye hiç bir yaptırım ve ambargonun gücünün yetmeyeceğini anlamaya yetecek mi? Ve, 'siyasi cinnet'ten kurtulamayıp, ABD Kongresi söz konusu tasarıları çıkarmaya, sonuna kadar gitmeye kalkarsa, Türkiye gibi 'çağ' değiştiren bir ülkeyi, bu derece stratejik önemde bir müttefiki kaybedeceklerini bile bile, sonradan çok pişman olacakları 'tarihi' bir hataya imza atmayacaklar mı? Belki de, bir 'tren'in kimin 'Altın Çağ'ını açtığını idrak ederler ve son 30 yılda 'ektikleri' onca 'zehirli' tohumun arkasında durmaktan vazgeçerler.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.