Volkswagen ve enflasyonun anlamı
İlk etapta Skoda ve Seat'ın SUV modellerinin üretilmesinin planlandığı belirtiliyor.
Türkiye 1950'li yıllardan bu yana, batılı ülkelerin önde gelen uluslararası şirketlerinin önemli bir üretim ve lojistik merkezi olarak tercih ettiği bir ülke. 2013'den bu yana Türkiye'nin küresel algısı saldırı altında olsa da, Türkiye'nin nitelikli beyaz ve mavi yaka işgücü becerisi, önemli bir ticaret kavşak noktası olma özelliği, Türkiye'nin nüfus ve satın alma gücünün önümüzdeki 50 yıl ortaya koyduğu cazibe, iyi analiz edildiğinde, pek çok uluslararası marka ve şirket için Türkiye'nin üretim ve yatırım üssü cazibesini öne çıkarıyor. Bu dönemde, Türkiye'nin dünyanın en önemli üretim merkezlerinden birisi olduğunu gölgelemeye çalışan 'algı operasyonları'nı anlamsızlaştıran bir adım oldu, Volkswagen'in yatırım kararı.
Gelelim, eylül ayı enflasyon verilerine. Aylardır, bu köşede, yıllıklandırılmış enflasyon verilerinin Ekonomi Yönetimi'nin aldığı tedbirlerle, en geç 2019 sonbaharında önemli bir normalleşme bandına gireceğine dair sayısız değerlendirmeyi paylaştık. Tüketici, talep enflasyonunun göstergesi olan yıllıklandırılmış TÜFE artış oranının yüzde 9,62'ye gerilemesi önemli bir gelişme. Ama, yıllardır maliyet enflasyonunun çok çok önemli olduğunu ısrarla vurgulayan bir akademisyen olarak, 2018 yılı eylül ve ekim aylarında yüzde 45-46 bandını görerek, çok yüksek bir seviyeyi test etmiş olan yıllıklandırılmış ÜFE artış oranının yüzde 2,45'e kadar gerilemiş olması çok önemli bir gelişme.
Gelinen noktada, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, sürdürülebilir enflasyon seviyesi olan yüzde 5 ve altı yakalanana kadar, yüksek bir kararlılıkla enflasyonla mücadelenin devam edeceğine işaret etmesi not alınmalı. Enflasyon elbette halkın satın alma gücünü eritir ve hayat pahalılığı algısını besler. Ancak, enflasyonun normalleşmesi ve hızla gerilemesi de, istikrarlı döviz kurlarının sağladığı pozitif algıyla birlikte, piyasa psikolojisini olumlu yönde etkiler. Bu pozitif algıyı besleyecek bir tablodan, piyasaların canlanması adına azami yararlanalım. Tablo bu iken, her olumlu gelişmeden ille de farklı anlamlar çıkarmaya çalışarak, kendi topuğumuza kurşun sıkmayalım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)