TCMB ve ‘bağımsızlık’ olgusu
Suni gündem oluşturma veya bu tür başlıklardan üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ekonomi Yönetimi'ne yönelik 'muhalefet', tümüyle bize özgü.
Carter döneminden gelen ABD ekonomisindeki resesyonu çözmek üzere 'arz yanlısı' para ve maliye politikası izleme gayretinde olan Reagan'ın para politikasına yönelik çağrılarına kulak asmayan ve hata üzerine hata yapan Volcker'ı Reagan sonunda görevden almıştı.
Gelelim, iki Almanya'nın birleşme sürecine. Almanya Şansölyesi Kohl iki Almanya'nın birleşmesi için '1 Federal Alman Markı = 2 Doğu Alman Markı' için çaba sarf ederken, Alman Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Pohl '8' diye ısrarcıydı. Onun ısrarından iki Almanya'nın birleşmesi riske girmişti.
Sonunda, Kohl'un baskısıyla istifa etti.
Peki, Avrupa Merkez Bankası'nın ilk başkanı Duisenberg? Almanya'nın ısrarıyla, ECB'nin başına Bundesbank ekolü anlayışıyla gelen Duisenberg'in sert para politikası tercihlerini kabul etmeyen Fransa ve İtalya'nın ısrarıyla, 8 yıllığına seçilmiş olan Duisenberg, 1 Kasım 2003'den görevinden emekli edildi. Ardından gelen Trichet ise, bekleneni veremediği gibi, 2008 küresel finans krizinde, yanlış para politikası tercihleriyle 2011'de yine görev süresi dolmadan istifa etti. Draghi ise, göreve geldiği 1 Kasım 2011 ile 31 Ekim 2019 arası, 8 yıl görevini tamamlayan ilk ECB Başkanı olacak. Çünkü, başarılı bir performans gösterdi.
Bu anlattıklarımla ilgili, ne FED, ne ECB, ne de Bundesbank, 'kurumsal özerlik elden gitti', 'artık merkez bankası bağımsızlığı bitmiştir' yaftalamaları, hezeyanları olmadı. Merkez bankalarının kurumsal özerkliği , hükümetlerce belirlenmiş hedef ve makro politikalara bağlı 'para politikası araç bağımsızlığı'dır. Ülke vatandaşlarına karşı ağır siyasi sorumluluk taşıyan bir hükümete 'kafa tutar' şekilde 'merkez bankası bağımsızlığı' anlayışı dünyanın hiç bir ileri ekonomisinde yoktur. Peki, bu yazdıklarıma 'muhalif' kanattan, 'konunun bu yönü de var' diyen çıkar mı? Cevabına vermeme bilmem gerek var mı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)