Reel sektörden pozitif sinyal
Firmalara gelen toplam siparişten memnuniyet veya memnuniyetsizlik anlamında verilen cevaplardan hesaplanan endeks değeri ise 80.1 puandan, 82.8 puana yükselmiş.
Bununla birlikte, 100 puandan 17.2 puan uzaktayız. Buna karşılık, son üç ayda fabrikaya, firmaya gelen toplam sipariş miktarından duyulan memnuniyet veya memnuniyetsizlik diye bakıldığında, mayıs ayında 97.6 puan olan değer, 105.1 puana sıçrayarak, memnuniyetin yükseldiğine işaret ediyor. Gelecek 3 aya yönelik ihracat siparişlerinden duyulan memnuniyet de tescillenmiş.
Mayıs ayında bu memnuniyet 118.2 puanla kendini göstermiş iken, söz konusu memnuniyet haziran ayında 116.1 puanla devam etmiş. Bu da, ihracatçımızın 2019'da rekorlar kırmaya devam edeceğine; net ihracatın ekonomik büyümeye pozitif katkısının devam edeceğine işaret ediyor.
Bir sevindirici detay da, bu derece zor ve belirsizliklerle dolu bir küresel konjonktürde, Türkiye Ekonomisi'nde de keyifsizliği atlatmak için bir çok tedbirin hayata geçirildiği bir konjonktürde, imalat sanayiinin istihdamını korumak konusunda gösterdiği kararlılık.
Gelecek 3 ayda istihdamını korumaya devam edip etmeyeceği noktasındaki soruya, firmalar 105.1 puanla istihdamı korumak hususunda kararlı oldukları yönünde cevap vermişler. Unutmayalım, aynı soruya verilen cevapların olumsuza dönmesi nedeniyle, ekim ve aralık aylarında bu soruya verilen cevaplarla hesaplanan endeks değeri 94,8 puana kadar gerilemişti.
Gelecek üç aya yönelik olarak, firmaların üretim hacimlerini korumayı bekleyip beklemedikleri sorusuna verilen cevaplarda olumlu beklentinin ağır basması nedeniyle endeks değerinin 111 puan olması sevindirici.
Geçen ekimde aynı değer 89.8 puana kadar gerilemiş ve 2018'i 93.7 puanda kapatmıştı.
Nitekim, kapasite kullanımı da haziranda bir önceki aya göre 0,8 puan artarak yüzde 77.1'e yükseldi. Bu pozitif sinyallerin 3. ve 4. çeyrekte büyümeye pozitif yansımasını umalım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)