Üretim her şeyin ilacı
Ancak, aynı durumu birçok Afrika ülkesi ve Hindistan için söylemek mümkün değil. Türkiye, küresel iklim değişikliğinin sebep olduğu ve olacağı etkileri iyi analiz ederek, tarımsal üretiminden başlayarak, üretim için gerekli tüm kaynakları koruduğu, geliştirdiği, yerli kaynakların üretimdeki ağırlığını daha da artırdığı politikalara ağırlık vermiş durumda. Su kaynaklarımızın ve tarıma elverişli topraklarımızın korunması ve geliştirilmesinin yanı sıra, imalat sanayisinde de hammadde ve ara mamul ihtiyacının yerli kaynaklarla karşılanabileceği stratejiler, aynı zamanda hizmetler sektörümüzün üretkenliğine de olumlu yönde yansıyor.
YSK'nın İstanbul'da seçimlerin yenilenmesine yönelik kararını 'yorumladığını' iddia eden, başlıklar üzerinden 'algı operasyonu' yürüten, yazı içerisinde ise o iddialı başlıkların gerekçesine dair bir satır bile geçirmeyen uluslararası medyanın arkasındaki karanlık güçlerin en temel beklentisi 'Türkiye'nin üretkenliği'ni vurmak. Türkiye ihracatta rekorlar kırmayı sürdürürken, turizm sektörü tarihinin en yüksek rekorlarına hazırlanırken, imalat sanayii toparlanma mücadelesini sürdürürken, Reel Kesim Güven Endeksi'ne yansıyan katma değer odaklı mücadeleyi baltalamak istiyorlar. Çünkü, ekonomimizin üretkenliğine ciddi zarar vermek adına, reel sektörün psikolojisini bozabilirler ise, bir takım siyasi sonuçlar elde edebileceklerini zannetmekteler.
Hepimizin Türkiye'nin üretkenliğine yönelik yoğun bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuzu net görmesi gerekiyor.
Üretim, enflasyon, cari açık, işsizlik, temel makro ekonomik sorunlarla mücadelede en güçlü ilaçtır. Tarım, sanayi ve hizmetler ana sektörlerimizdeki üretkenliğin korunması ve geliştirilmesi; üretimin artan bir tempoda yerli kaynaklarla gerçekleştirilmesi, Türkiye'nin uluslararası ekonomik ve siyasi krizlerden etkilenme derecesini de minimize edecektir. Enerjide yerli kaynakların ağırlığının artması nasıl ki Türkiye'nin enerji fiyatlarını yönetme kabiliyetini arttıracak; her gün, her saat üretimle ilgili becerilerimizi öne çıkararak, gündemi üretim kabiliyetlerimiz üzerinden yönetelim, üreticilerimizi gururlandıralım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)