Küresel ticarette ülkeler, hacim olarak önemli bir rekabet yaşasalar da, esasen çok miktarda mal satmak değil, esas marifet kilogram (kg) başına katma değeri yüksek kılmaktan geçiyor. Japonya kg başına 4 dolara yakın bir ihracat ile dünya ekonomisinde önemli bir başarıya imza atmakta. Onu, kg başına 3.7 dolarla Almanya takip ediyor. Güney Kore kg başına 2.54dolarlık ihracat katma değeri ile, kg başına 2.53 dolar katma değer üreten ABD'nin bir tık üstünde. Polonya kg başına 1.85, Çin ise 1.59 dolar katma değer üretiyor. Türkiye, bir kaç yıl öncesine kadar 1.54dolar seviyesine kadar kg başına ihracat katma değerini arttırabilmişti. Bugün ise, 1.37 ile1.32 dolar arasında bir seviyeden ihracatını gerçekleştiriyor. Türkiye'nin 2023 ve 2030 perspektifi adına, ihracatında kg başına 2 dolarlık bir performansı yakalaması gerekmekte.
Böyle bir çıtayı yakalayabilecek sektörlerin başında, hiç şüphesiz Türkiye'nin göğsünü kabartan milli savunmaendüstrimizin son dönemdeki proje ve ihracat başarısının aynı performansla sürmesi etkili olacaktır. Ancak, katma değeri arttırmak ille de yüksek teknolojiye dayalı ürün ihraç etmekten geçmiyor. Elmayı, sadece meyve olarak ihraç ettiğinizde, misal kg başına 0.2 dolar katma değer elde ederken, elmayı kurutup, çok farklı doğrayıp, şık ve etkili bir ambalajlamayla, sağlıklı ürün boyutunda, kurutulmuş ve kesilmiş elma olarak ihraç ettiğinizde, katma değer kg başına bir anda 4 dolara çıkabiliyor. Bu nedenle, her ihraç ürünümüzde,daha inovatif, ürünün katmadeğerini arttıracak her yaklaşım, Türkiye'yi kg başına 2 dolara taşıyacak bir fırsat penceresi sunmakta.
Unutmayalım, 2001 yılında Türkiye'nin ihracatının kg başına katma değeri sadece 0.69 dolardı. Aynı tarihte Malezya'nın ihracatı kg başına 0.88 dolar üretiyordu. Biz, neredeyse yüzde 100'e yakın bir artışla, kg başına katma değeri ortalama 1.4 dolara taşırken, Malezya'nın kg başına katma değeri yüzde 13.6 artışla 1 dolarda kaldı. Türkiye, son 18 yılı inovasyon ve katma değerli ürün üretiminde boşa geçirmedi. Bu nedenle, 11.Kalkınma Planı çalışmalarının hız kazandığı bu dönemde, Türkiye Ekonomisinin odaklanacağı nokta, imalat sanayininitici güç olmayı sürdürmesidir ve tarıma, imalat sanayine ve hizmetler sektörüne 'ihracat' perspektifi kazandırmaktır. 2023'de '2 dolar' katma değer, 2030'da ise '3 dolar' katma değer, 'dış ticaretfazlası veren Türkiye' hedefine de ulaşmamız anlamına gelecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.