Piyasa zihnini bulandırmamalı

Biz Türklerin demokrasisine ve siyasete sahip çıkma kültürümüz takdire şayandır. Bununla birlikte, her seçim dönemi sonrasında da, anlamlı anlamsız onlarca senaryoya merak sarıp, işimize konsantre olamamak da önemli bir zafiyetimiz. Ne yazık ki, böyle bir ortamın hazırlayıcısı konumunda olan da bir ulusal ve uluslararası medya da elinden geleni ardına koymuyor.
Oysa, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın işaret ettiği, 8 milyar TL düzeyinde kredi kullanmış olan 800 civarındaki firmanın, bankaların ortak çalışmasıyla konkordato sürecinden çıkarılmış olması; atılacak adımlarla konkordato uygulamasını devre dışı bırakacak gelişmeler, reel sektörün işine, üretime ve ihracata odaklanması ve pozitifi büyüme sürecine hızla geri dönülmesi adına kritik önemde.
Veriler, nisan ayı ihracatının da, önceki aylarda olduğu gibi, yüz güldürmeye devam edeceğine işaret ediyor. Nitekim, geçtiğimiz ekim ayında, gelecek 3 ay için reel sektörün ihracat siparişleri beklentisi 100.4 puana kadar düşerek, küresel ticarete dair kısmi bir tedirginliği yansıtmış olsa da, geçtiğimiz şubat itibariyle 119.2, mart ta 120.3, nisan ayında ise 129.5 puana yükselerek, ihracatta kırılmaya devam edilen rekorları teyit ediyor. Aynı ölçüde, geçtiğimiz şubat ayında reel sektöre gelen toplam sipariş miktarına yönelik güven endeksi alt değeri 69 ile, 2010 yılı mart ayından bu yana ki en düşük değerini görmüş iken, nisan ayı itibariyle aynı değer 81.5'e çıkmış durumda.
2018'in son çeyreğinde 74.5'e gerilemiş olan imalat sanayi kapasite kullanım oranı da, 2019'un ilk çeyreğinde 74.2 puanda direnmeyi sürdürüyor.
31 Mart yerel seçimleri sonrası, tüketici güven endeksindeki 4 puanlık artış ve inşaat sektöründeki sıkıntılı tablo hariç, hizmet, perakende, imalat sanayi temel sektörlerde gözlenen hareketlenme ve endekslerdeki toparlanma, piyasanın 'zihnini bulandıran' 'parazit' seslerden uzak kalmayı başarması halinde, toparlanmanın daha da hızlanacağına işaret etmekte. Üretimdeki toparlanma ve reel sektörün istihdamını koruma azmi, ilkbahar ve yazı iyi yönetmemiz halinde, sonbahara daha güçlü ekonomik aktiviteyle girmemizi sağlayacak.
Piyasanın 'seçimsiz' bir 4.5 yıla bir an önce odaklanmasını dileyelim.