‘Ara Malı’ndan olumlu sinyal
Bu nedenle, 2019'un ocak ayına, ağustos ayından beri ilk kez, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış aylık sanayi üretimi değişim oranının yüzde 1'lik artış oranı ile başlamış olması sevindirici. Bilhassa, ara malı üretiminin, ağustos ayında bu yana aylık bazda ciddi üretim gerilemesi göstermesinden sonra, ocak ayına yüzde 2.2 gibi yüksek bir üretim artışıyla başlamış olması; üstelik 2018'in ocak ayında gerilemiş iken, bu yılın ocak ayında artmış olması anlamlı. Ayrıca, ocak ayında Türkiye'nin ihracatı, 2018'in ocak ayına göre sınırlı bir artış oranı ile rekor kırmıştı. Şubat ayında ise, ihracat hacmi tüm zamanların şubat ayı rekorunu beklenenin üzerinde bir artış oranı ile yakaladı. Bu nedenle, ara malı üretimindeki toparlamanın hız kazanması, hiç şüphesiz Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın koordinasyonunda yürütülen 'dengeleme-disiplin' dönemine yönelik toparlanmanın başladığına da önemli bir işaret niteliği taşıyacak.
Bu doğrultuda, aralık ayına göre, sermaye malı, yani yatırımlar için gerekli olan makine ve teçhizat üretiminde de yüzde 0.8'lik bir aylık artış, 5 aylık negatif gerilemeden sonra sevindirici. 2019 başında Avrupa Birliği genelinde yapılan bir araştırma, 28 AB üyesi ülkenin vatandaşlarının kendi ülkelerinin ve AB'nin karşı karşıya olduğu ekonomik ve politik sorunları gerçek seviyesinin ortalama yüzde 40 daha üstünde bir negatiflikle algıladıklarına işaret etmişti. İlginçtir, 31 Mart seçimleri sonrası Türkiye Ekonomisi'nin gerek yeni bir kur şoku, gerekse de yeni bir daralmaya sürükleneceğine dair endişe veya hurafeler, gerçek verilere dayalı olasılıkların yüzde 60 üzerine çıkmış durumda. Ekonomi aktörleri, önümüzdeki eylül ayına kadar 'dengeleme- disiplin' döneminin devam edeceğinin farkında. Bununla birlikte, küresel ve yerel 'algı manipülatörleri'nce pompalananlara kulak vermeyip, nisan-mayıs dönemini iyi yönetirsek; haziran ayıyla birlikte gözlenen ekonomik canlanma tüm negatif algıyı darmadağın edecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)