Doların zor günleri ve PPK
Soğuk Savaş'ın bitişi, ABD'yi küresel 'ekonomi-politik'te 'tek kutup' olma noktasına taşıdı ve 'tek kutuplu' bir dünyada oluşturulacak 'yeni dünya düzeni' yine 'Doların İmparatorluğu'nda yürümeliydi.
ABD kendi parasının küresel rezervlerdeki ağırlığını yeniden yüzde 72'ye çıkarmayı başardı. Ancak, 2008 küresel finans kriziyle, doların prestiji sarsıldı ve 2012'de dünya merkez bankalarının rezervlerinde payı yüzde 60.2'ye geriledi. Doların rezervlerdeki payı 2014'te yüzde 64.6'ya yükselmiş olsa da, bugün yeniden 62.5'e gerilemiş durumda.
Yani, Trump Yönetimi ve Hazine Bakanı Mnuchin'in ticaret ve kur savaşlarıyla, doları bir 'tehdit mekanizması' olarak kullanması ters tepmiş durumda.
ABD'nin 20.5 trilyon dolara ulaşmış olan federal kamu borçlarına yönelik olarak çıkardığı Hazine tahvillerine dünyanın önde gelen ülkeleri ve yatırımcıların ilgisi ise, 2018'de, bir önceki yıla göre yarı yarıya azalmış durumda.
Dünyadaki tüm önde gelen merkez bankaları, ABD'nin kabul edilemez ticaret ve kur savaşı tehdidi ile, doları 'tehdit' mekanizması olarak kullanmaya cüret etmesi sonrasında, rezervlerinde tuttukları ABD hazine tahvillerini hızla boşaltıyorlar. Çin merkez bankasından TCMB'ye, ABD tahvilleri hızla elden çıkarılıyor.
Bu tablo, 2019-2022 dönemi için, ABD açısından, 1.2 trilyon dolara doğru tırmanan federal bütçe açığının finansmanı adına, tahvillerini alacak yeterli uluslararası müşteri bulamaması gibi bir sarmala dönüşebilir.
Bu nedenle, Amerikalı saygın iktisatçılar, ABD ekonomisinin kamu finansmanı ve resesyon riski açısından tehlikeyle karşı karşıya olduğunu vurgulamaktalar. TCMB Para Politikası Kurulu da, küresel gelişmeleri ve enflasyon riskini dikkate alarak, dünkü toplantıda politika faizini sabit tutma kararı aldı. Faiz artırmak stagflasyon riski, düşürmek ise algı bozulması oluşturabilirdi.
TCMB, önümüzdeki 4 ay politika faizini sabit tutmayı sürdürebilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)