Türkiye’nin mali sorumluluğu yüksektir
Uluslararası derecelendirme kuruluşları, buna rağmen, 'küresel faiz kıskacı'nın önemli sac ayaklarından birisi olarak, Türkiye'yi defalarca moratoryum ilan etmiş, borçlarını yeniden yapılandırma çağrısı yapmış Latin Amerika ülkeleriyle bir tuttular ve uzunca bir dönem Türkiye'ye yatırım yapılabilir ülke notu vermediler. Ta ki, 2012 sonbahar ve 2013 ilkbaharına kadar. Türk Hazinesi'nin Cumhuriyet tarihinin en düşük faiz oranıyla borçlanmasından 15 gün sonra, Gezi Parkı olaylarıyla, Türkiye'nin gündemini başka bir alana çekme; siyasi alanda Türkiye'de bir belirsizlik tırmanıyormuş algısını oluşturmaya yönelik operasyon başlatıldı. Türkiye'nin ekonomik ve mali sorumluluklarını yerine getirme kapasitesindeki başarılı yükselişi 'siyasi algı' manipülasyonu ile vurmaya kalktılar.
Türkiye'nin bütçe disiplinine, kamu borç stokunun milli gelire oranının dünyanın en düşük oranlarından birisi olmasına, sağlam bankacılık sektörü yapısına diyecek bir şeyleri olmadığı için, uluslararası derecelendirme kuruluşları, siyasi istikrar cephesinden operasyona girişerek, 'Merkez Bankası'nın bağımsızlığı', siyasi istikrar riski' derken, Rahip Brunson üzerinden 'Türkiye- ABD ilişkilerinde ağır gerginliğe' kadar getirdiler. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın 'yeni ekonomik yapı' paketi, üç aşamada, Türkiye'nin ekonomik ve mali sorumluluklarını yerine getirme kapasitesini sürdürülebilir kılmaya ve perçinlemeye yönelik pek çok adımı ve düzenlemeyi çok net ortaya koymasına rağmen, son bir haftada döviz kurlarındaki dalgalanmayı bertaraf edecek seri ve akılcı tedbirler hayata geçirilmesine rağmen, Yunanistan gibi fiilen iflas etmiş ekonomilerden Türkiye'yi daha düşük not seviyesine getirdiler.
Türkiye'nin ekonomik ve mali sorumluluklarını yerine getirme başarısı önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla sürerken, indirdikleri derecelendirme notlarının sebep olacağı hukuki ve mali sorumluluğun bedelini elbette bu derecelendirme kuruluşları bir gün öderler. Hepinize huzurlu bir bayram dileğiyle, bayram sonrası yazılarımızı sürdüreceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)