Çarşamba günü TÜİK'in açıkladığı mart ayı sanayi üretim verisi, 2018'in ilk3 ayında Türk sanayisinin, geçenyılın ilk üç ayına göre yüzde 9.93'lükbir üretim artışı yakaladığını göstermekte.
Yerli ara malı, hammadde, dayanıksız tüketim malı, enerji, makine ve teçhizat gibi sermaye malı üreticilerinin üretim artışı, geçen yılın martına göre yüksek seyretmiş.
Mobilya, kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı ile dayanıklı tüketim malı üreticilerinin performansı ise geçen yılın bir miktar gerisinde kalmış. Sanayinin enerji, imalatve madencilik alt sektörlerininbüyük bölümügeçen yılın martınagöre daha yüksek bir üretimendeksine sahipler. Buda, iç piyasa ve ihracat bağlantıları açısındansanayi sektörünü rahatsız edecek birtalep dalgalanması, talep sıkışması olmadığınıgöstermekte. Reel sektörde temel sorun, süreklidalgalanan, manipüle edilen dövizkurları nedeniyle, mikro işletmedenKOBİ'ye, büyük ölçekli üreticilerekadar, herkesin elindeki nakdi kendisindetutmayı tercih edip, ödemelerinigeciktirmesi. Bu nedenle, piyasadaen çok konuşulan konu başlığı nakit sıkıntısı.
Piyasada TL'nin rahatça dönememesinin bir nedeni de, hiç kuşkusuz TCMB'nin enflasyonla mücadele kapsamında TL likiditesini olabildiği ölçüde sıkı tutması. Yılın ilk 4 ayında imalat sanayi kapasite kullanım oranı ise, yüzde 78.2 ile başladığı yıla, nisanda yüzde 77.3'e gerileyerek devam etmekte. Ara malı, yatırım malı, tüketim ve dayanıksız tüketim malı üreten imalat sanayi sektörlerindeki kapasite kullanım oranları, geçen yılın ilk 4 ayına göre iyi bir performans gösterirken, dayanıklı tüketim malı sektöründe bir performans kaybı gözleniyor. Bu veriler şunu ifade ediyor ki,'Türkiye Ekonomisi'nde aşırı ısınmayok.' Aşırı ısınma iddiası tamamıylayanlış teşhis.
Türkiye, istihdamını koruyacak şekilde, ekonominin çarklarının dönmesi gerektiği şekilde, bisikletin pedalları dönen bir ekonomide, yeterince vergi geliri oluşacak ve mali disiplin korunacak şekilde yoluna devam ediyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının afaki raporlarındaki iddialara prim veren ekonomistler ve finans piyasaları ekonomi bilgilerini gözden geçirmeli. Tüm bu veriler, yılın ilk 3 ayında TürkiyeEkonomisi'nin, yüzde 70 olasılıkla,yüzde 8.4-8.7 büyümüş olabileceğini gösteriyor. En kötü büyüme oranı 6.7, en iyi yüzde 10.1 gözüküyor. 'Aşırı ısınma'iddialarına inat, Türkiye'nin büyümebaşarısı göz doldurmayı sürdürecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.