CANLI YAYIN
Dile kolay, Mecidiyeköy'de 33 yıl önce, 22 Nisan 1985'de başlamış, bugün Türkiye'nin ulusal düzeyde en güçlü, en etkili medya markalarından birisine dönüşmüş bir gazetemizdir Sabah.
Sabah Gazetesi'nin, gazetemizin başarı öyküsü ile Türkiye Ekonomisi'nin dönüşüm süreci arasında önemli benzerlikler kurabiliriz.
Bugün, Türkiye ekonomisi 'Yeni Türkiye' açılımı ile nasıl bir sonraki çeyrek yüzyılı kurguluyor ise, Sabah markası da 'yeni medya' mecrasının tüm unsurlarıyla, güçlü bir kadroyla bir sonraki çeyrek yüzyılın yayın ilkelerini, politika ve stratejilerini oluşturmakta.
Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Özal'ın, Türkiye Ekonomisi'ne gerçek bir piyasa ekonomisi perspektifi kazandırdığı bir dönemde, Türkiye'nin ilk kez ihracatı, dışa açık büyüme modelini, sermaye piyasasını, girişimciliği bu derece detaylandırarak konuştuğu bir dönemde, Sabah Türk medya dünyasına önemli bir giriş gerçekleştirdi.
İKİ KUTUPLU DÜZEN BİTTİ
1990'lı yılların hemen başında, Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Doğu Bloku'nun çökmesiyle, iki kutuplu bir küresel siyasi ortam sona erdi ve Türkiye'nin bölgesindeki 1. ve 2. kuşak komşu ülkeler ile ekonomik, siyasi ilişkilerini geliştirebileceği yeni bir dönem başladı. Kabaca 10 yıllık bir tek parti iktidarı sonrasında, diğer partilerin vaatleri ile, tarım sübvansiyonları ve 'iki anahtar' vaatleri ile, koalisyon iktidarları dönemine geçtik ve 1980'li yıllarda dünya ekonomisine hakim olan dönüşüm sürecinden uzaklaşmaya başladık. 1980'li yıllar, özel sektörün önünün açıldığı, kamunun ekonomideki rolünü üretici olmaktan, kuralları koyan ve piyasaları denetleyen bir konuma dönüştürdüğü; bu nedenle, özelleştirme çalışmalarının, başta İngiltere olmak üzere, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde hız kazandığı bir dönemdi.
Bu dönemde, yeni girişimciler, yeni iş insanları, yeni projeler gündeme geldikçe, ulusal gazetelerde ekonomi sayfalarının sayısı da artmaya başladı. Önemli medya grupları, önce haftalık, ardından aylık ekonomi dergileri çıkarmaya başladılar.
1992 ile 2003 arası, koalisyon iktidarları döneminde, Türk ekonomisinin ortalama büyümesi yüzde 2.9'da kaldı. Söz konusu büyüme oranı, 1939 ile 1950 arası dönemdeki yüzde 2.6'dan sonra, Türk ekonomisinin gördüğü en kötü ortalama büyüme dönemidir. Buna rağmen, 1994 ve 2001 krizlerine rağmen, başta Sabah Gazetesi, ulusal medya çok önemli bir başarı, çok değerli bir çaba ortaya koydu ve bilhassa ekonomi haberciliği önemli bir gelişme gösterdi.
2002 DÖNÜM NOKTASI OLDU
Türk siyaseti, Türkiye ekonomisi ve Türk basını bir sürü badireyi atlattıktan sonra, Kasım 2002'deki genel seçimlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, AK Parti'nin tek başına iktidar olması ile birlikte, iktidarının ilk 2 yılında para ve maliye politikalarının kalitesinin arttırılması, bütçe disiplini, kamu maliyesinin etkinliği alanlarında küresel ekonomi aktörleri tarafından ciddi ölçüde takdir gören bir performans ortaya koydu. AK Parti demokratik reformları ve Anayasa değişim sürecini de hızlandırdı ve 2004 yılı ortalarına geldiğimizde, 1999 yılı sonunda Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) tam üyelik aday adaylığı sürecini ilan etmiş olan ve tam üyelik müzakerelerinin başlaması için ekonomik ve demokratik reformlarla ilgili bir talep listesini önümüze koymuş olan AB liderleri, 10-15 yılda tamamlanacaklarını düşündükleri bu reform listesinin AK Parti'nin 2 yıllık iktidarında tamamlanmasının şaşkınlığını yaşadılar .
1 Ocak 1964'den beri devam eden belirsizlik süreci aşılarak, aralık 2004'de Türkiye resmen AB'ye tam üye adayı ilan edildi. AK Parti'nin ekonomik ve demokratik reformlar alanındaki büyük başarısı, bir anda Türk ekonomisinin küresel algısını bir kaç basamak üste taşıdı. Türkiye, dünya ekonomisi ve siyasetinin yol haritasının belirlendiği G-20 oluşumunun da dönem başkanlığını üstlendiği 2015'de, dünyanın diğer önemli ekonomi ve politika merkezlerinde gerçekleştirdiği seri toplantılarla da, G-20 oluşumunun içerik çıtasını yükseltmiştir. .
YENİ TÜRKİYE ZAMANI
Sabah Gazetesi, bu dönemde, güçlü ekibiyle, ekonomi yayıncılığında da önemli başarılara imza attı. Kobi gazeteciliği, teknoloji, inovasyon, ar-ge gazeteciliği, girişimcilik gazeteciliği başta olmak üzere, turizm, inşaat, bankacılık- finans gibi ihtisas alanlarında, sektör gazeteciliği de önemli bir gelişme gösterdi.
33 yıldır Türkiye Ekonomisi'nin gelişim sürecine haberleriyle, ekleriyle, sektör sayfalarıyla tanıklık etmiş olan Sabah Gazetesi, 24 Haziran'da gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri sonr ası hayat bulacak 'Yeni Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliği ve vizyonuyla, dünya ekonomisinde artan rolüne yönelik en çarpıcı, en etkili haberlerle tarihe not düşmeyi, bu tarihi dönüşüme tanıklık etmeyi sürdürecek.
Sabah Gazetesi'nin, gazetemizin başarı öyküsü ile Türkiye Ekonomisi'nin dönüşüm süreci arasında önemli benzerlikler kurabiliriz.
Bugün, Türkiye ekonomisi 'Yeni Türkiye' açılımı ile nasıl bir sonraki çeyrek yüzyılı kurguluyor ise, Sabah markası da 'yeni medya' mecrasının tüm unsurlarıyla, güçlü bir kadroyla bir sonraki çeyrek yüzyılın yayın ilkelerini, politika ve stratejilerini oluşturmakta.
Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Özal'ın, Türkiye Ekonomisi'ne gerçek bir piyasa ekonomisi perspektifi kazandırdığı bir dönemde, Türkiye'nin ilk kez ihracatı, dışa açık büyüme modelini, sermaye piyasasını, girişimciliği bu derece detaylandırarak konuştuğu bir dönemde, Sabah Türk medya dünyasına önemli bir giriş gerçekleştirdi.
İKİ KUTUPLU DÜZEN BİTTİ
1990'lı yılların hemen başında, Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Doğu Bloku'nun çökmesiyle, iki kutuplu bir küresel siyasi ortam sona erdi ve Türkiye'nin bölgesindeki 1. ve 2. kuşak komşu ülkeler ile ekonomik, siyasi ilişkilerini geliştirebileceği yeni bir dönem başladı. Kabaca 10 yıllık bir tek parti iktidarı sonrasında, diğer partilerin vaatleri ile, tarım sübvansiyonları ve 'iki anahtar' vaatleri ile, koalisyon iktidarları dönemine geçtik ve 1980'li yıllarda dünya ekonomisine hakim olan dönüşüm sürecinden uzaklaşmaya başladık. 1980'li yıllar, özel sektörün önünün açıldığı, kamunun ekonomideki rolünü üretici olmaktan, kuralları koyan ve piyasaları denetleyen bir konuma dönüştürdüğü; bu nedenle, özelleştirme çalışmalarının, başta İngiltere olmak üzere, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde hız kazandığı bir dönemdi.
Bu dönemde, yeni girişimciler, yeni iş insanları, yeni projeler gündeme geldikçe, ulusal gazetelerde ekonomi sayfalarının sayısı da artmaya başladı. Önemli medya grupları, önce haftalık, ardından aylık ekonomi dergileri çıkarmaya başladılar.
1992 ile 2003 arası, koalisyon iktidarları döneminde, Türk ekonomisinin ortalama büyümesi yüzde 2.9'da kaldı. Söz konusu büyüme oranı, 1939 ile 1950 arası dönemdeki yüzde 2.6'dan sonra, Türk ekonomisinin gördüğü en kötü ortalama büyüme dönemidir. Buna rağmen, 1994 ve 2001 krizlerine rağmen, başta Sabah Gazetesi, ulusal medya çok önemli bir başarı, çok değerli bir çaba ortaya koydu ve bilhassa ekonomi haberciliği önemli bir gelişme gösterdi.
2002 DÖNÜM NOKTASI OLDU
Türk siyaseti, Türkiye ekonomisi ve Türk basını bir sürü badireyi atlattıktan sonra, Kasım 2002'deki genel seçimlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, AK Parti'nin tek başına iktidar olması ile birlikte, iktidarının ilk 2 yılında para ve maliye politikalarının kalitesinin arttırılması, bütçe disiplini, kamu maliyesinin etkinliği alanlarında küresel ekonomi aktörleri tarafından ciddi ölçüde takdir gören bir performans ortaya koydu. AK Parti demokratik reformları ve Anayasa değişim sürecini de hızlandırdı ve 2004 yılı ortalarına geldiğimizde, 1999 yılı sonunda Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) tam üyelik aday adaylığı sürecini ilan etmiş olan ve tam üyelik müzakerelerinin başlaması için ekonomik ve demokratik reformlarla ilgili bir talep listesini önümüze koymuş olan AB liderleri, 10-15 yılda tamamlanacaklarını düşündükleri bu reform listesinin AK Parti'nin 2 yıllık iktidarında tamamlanmasının şaşkınlığını yaşadılar .
1 Ocak 1964'den beri devam eden belirsizlik süreci aşılarak, aralık 2004'de Türkiye resmen AB'ye tam üye adayı ilan edildi. AK Parti'nin ekonomik ve demokratik reformlar alanındaki büyük başarısı, bir anda Türk ekonomisinin küresel algısını bir kaç basamak üste taşıdı. Türkiye, dünya ekonomisi ve siyasetinin yol haritasının belirlendiği G-20 oluşumunun da dönem başkanlığını üstlendiği 2015'de, dünyanın diğer önemli ekonomi ve politika merkezlerinde gerçekleştirdiği seri toplantılarla da, G-20 oluşumunun içerik çıtasını yükseltmiştir. .
YENİ TÜRKİYE ZAMANI
Sabah Gazetesi, bu dönemde, güçlü ekibiyle, ekonomi yayıncılığında da önemli başarılara imza attı. Kobi gazeteciliği, teknoloji, inovasyon, ar-ge gazeteciliği, girişimcilik gazeteciliği başta olmak üzere, turizm, inşaat, bankacılık- finans gibi ihtisas alanlarında, sektör gazeteciliği de önemli bir gelişme gösterdi.
33 yıldır Türkiye Ekonomisi'nin gelişim sürecine haberleriyle, ekleriyle, sektör sayfalarıyla tanıklık etmiş olan Sabah Gazetesi, 24 Haziran'da gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri sonr ası hayat bulacak 'Yeni Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliği ve vizyonuyla, dünya ekonomisinde artan rolüne yönelik en çarpıcı, en etkili haberlerle tarihe not düşmeyi, bu tarihi dönüşüme tanıklık etmeyi sürdürecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
