TÜSİAD’a ‘öncelikleri karıştırmayalım’ mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısındaki konuşması, önümüzdeki 3 yıl için, küresel ölçekte güç dengelerinin yeniden kurulduğu sancılı süreçte, Türkiye'nin 'orta kuşak'taki kapsayıcı ve oyun kurucu rolü açısından, yürütülecek jeoekonomik stratejinin ipuçları ile bezenmişti.
Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin bu zorlu süreçte pozisyon almaması halinde, 'başımız ağrımasın'a odaklı bir sürecin yönetilmesi halinde, Türkiye'nin ağrıyacak başının olmayacağı yönünde net bir tespiti, Türk iş dünyasının seçkin üyeleri ile paylaştı. Erdoğan, Türkiye'nin sahada olmaması halinde, masada olamayacağını, masada olamamamız halinde ise birilerinin menüsünde olacağımızı vurguladı.
Bu nedenle, iş dünyasının, ülkenin önceliklerini karıştırmamaları, terör örgütleri ve sosyo-ekonomik tehditlerle Türkiye'yi oyalamaya, köşeye sıkıştırmaya çalışanların niyetlerinin iyi okunması gerektiğinin altını çizdi.
OHAL uygulamasının işlerin sağlıklı yürümesi adına bir gereklilik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanımız, her şey huzura ve refaha kavuşana kadar OHAL'in devam etmesi gerektiğini, aksayan unsurlar var ise, istişareye de açık olduklarını da belirtti. Son dönemdeki küresel temasların, gerçek dostların 'Yeni Türkiye'yi görmeleri ve takdir etmeleri adına önemli bir süreç olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin trilyonlarca dolarlık yeni fırsatlara işaret eden küresel projelerde aktif rol alması adına, reformlara aynı kararlılıkla devam edileceğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanımızın mesajı açık; Türkiye'nin güvenliğinden, AB ilişkilerine, yeni global markalar oluşturmaktan, ekonomik hedeflere uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye, özel sektörün kolay ve ucuz finansmana ulaşabilmesine kadar, Türk iş dünyasının 'öncelikleri' karıştırmaması gerekiyor. Türk iş dünyasının Türkiye'nin 'istikrar ve güven' algısının güçlendirilmesi adına önemli bir misyon üstlenmesi gerekiyor. İhracat ve yüksek katma değer odaklı yatırım ekosistemi yeni versiyon reformlarla güçlendirilirken, Türk iş dünyasının da 'milli ve yapıcı' rolünü perçinlemesi gerekecek.