2000'li yılların başlarında, Avrupa ve ABD'de 10 yıl gibi kısa bir sürede kontrolden çıkmış bir 'islamofobi' tırmanışına ve 'yeni sağ' olarak ifade edilen ama temelde aşırı sağ olarak ifade edilebilecek radikal siyasi yapılanmaların oylarını ciddi manada yükseltmelerine dünyanın şahit olacağı söylenseydi, kuşkusuz çok az inanan çıkardı. Ne yazık ki, bu ikitemel politik ve toplumsal kırılma, dünya siyasetini ve ekonomisini derinden etkileyecek travmaları da hızlandırmış durumda. Bununla birlikte,bu travmalarıntam ortasında,birinci veikinci kuşakkomşu ülkelerarasında,yeni işbirliğifırsatlarının değerlendirebileceğibir sürece girdiğimizi de ifadeetmek gerekir. Türkiye'nin kendicoğrafyasında üstlendiği 'kapsayıcı' rol,kuzeyimizde, güneyimizde, batımızdave doğumuzda yer alan birinci veikinci kuşak ülkelerle, ekonomi veticaret diplomasisi alanındageliştirebileceğimiz yeni işbirliğifırsatlarını da öne çıkarıyor.
Son 4-5 yıla yoğunlaşan gelişmeler, bilhassa Körfez ülkelerinin Avrupa ülkeleri ve ABD ile ilişkilerini gözden geçirmelerini gündeme getirdi. ABDve Avrupa coğrafyasına yapılmışyatırımlar, bu coğrafyalardagerçekleştirilmiş servet edinimleri,Körfez ülkelerinin işadamlarıaçısından bugün ciddi risklerle,ciddi problemlerle karşı karşıya.
Milyarlarca dolarlık yatırım yaptıkları ülkelere kabul edilmek, insanca muamele görmek, yatırımlarına yönelik hukuki haklarını korumak adına beklentilerini karşılamakta giderek zorlanıyorlar. Türkiye ise,coğrafyanın yükselen değeriolarak, yukarıda saydığımızalanların tümüne yönelik olarak,Körfez ülkelerinin yatırımcılarıaçısından 'güvenilir liman'konumunda. Bu nedenle, nasıl ki Ruslar 16 Nisan referandumundan çıkacak 'evet'in Türkiye'nin coğrafyasındaki kapsayıcı rolünü perçinleyecek olmasının farkındalar, Körfez ülkelerinin yatırımcıları da,referandumdan çıkacak 'evet'inTürkiye'nin 'güvenilir liman' olmarolünü güçlendireceğine eminler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şubatta gerçekleştirdiği ve Bahreyn, Suudi Arabistan ile Katar'ı kapsayan Körfez ülkeleri turu sonrasında, Kuveyt Emiri El-Sabah'ın Türkiye ziyareti de, bölgesine ilham verenve güçlü bir liderlik ortayakoyan Türkiye ile Körfez ülkeleriarasında, 100 milyar dolarlarınüzerinde ortak proje yürütmekadına, tarihi bir fırsatın eşiğindeolduğumuzu gösteriyor. Körfez ülkeleri yatırımcılarının en büyük ümidi, bu yeni sürecin, yatırım yapmaktan ve yaşamaktan fazlasıyla mutlu oldukları Türkiye'de daha uzun kalabilecekleri imkân sağlanması.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.