“Seni seviyorum Eda!..”

Milliyet gazetesine teşekkür.. Namık ağabeyimin, daha doğrusu bu ülkede 'Spor yazarıyım' diyen kim varsa hepimizin ağabeyi Namık Sevik'in başlattığı, bu ülkenin en saygın "Yılın Sporcusu" anketini 67 yıldır, aksamadan sürdürdükleri için.. Patronlar, genel yayın müdürleri, spor şefleri kaç kez değişti bu 67 yılda ama bu anket hep yerinde kaldı. Hep saygın, hep değerli kaldı.. Hemen her gün bir "Yılın Bilmemnesi" seçilen günümüzde bile sporseverlere sonuçları merak ve heyecanla bekletti Milliyet.. Tabii teşekkür ederim, neredeyse çıktığı günden beri Milliyet okuyan bir sporsever olarak..

2020 Yılın Sporcusu anketinde 2003'den beri "Filenin Sultanları" diye adlandırılan kadın voleybol takımımız, 2020'de pandemi yüzünden ertelenen Tokyo Oyunları'nda güneş gibi parladılar. Avrupa Şampiyonası'nda ise bronz madalyayı boyunlarına taktılar.
"Yılın Takımı" ödülü tartışmasız onlarındı, kazandılar.
O takımın lideri, kaptanı Eda Erdem, hem olimpiyatlarda, hem Avrupa Şampiyonası'nda mükemmeldi.
Arka arkaya 4 Avrupa Şampiyonası'nda, 2015, 2017, 2019 ve 2021'de "En İyi Orta" seçildi ve "En İyi 6" ya girdi. Orta oyunculuk en zor yerleşimlerden biridir, voleybolda. Filenin önünde olduğu zaman ortada oynar. Yani, savunmada blok nerde kurulursa kurulsun "Orta" mutlak bloktadır.

Ama oynadığı yerde hücumda çok önemlidir.
Gerekirse pasör, gerekirse smaçör gibi oynar.
Hangisi olacağının kararını o çok kritik anda, hem rakip alanı, hem kendi arkadaşlarının yerleşimini tarar ve pasör gibi top mu kaldıracak, yoksa sayı için karşıya, gene o muhteşem muhakemesi ile karar verip, plase, ya da smaçla gönderir. Topu göndereceği yeri seçecek zekâ, düşündüğünü yapacak yetenek iş birliği ile..

Anlayın Eda bu görevi nasıl yaptı bu seneki, arka arkaya 4'üncü defadır Avrupa Şampiyonası'nda "En İyi Orta" seçildi.
O kadar değil.. Uluslararası Voleybol Federasyonu daha evvel Eda'yı "Dünyanın gelmiş geçmiş En İyi 100 Kadın Voleybolcusu" arasına yerleştirmişti.
Milliyet'in bu Eda'yı seçmesi zor olmadı..
Eda ile geçen hafta sonu Hürriyet de çok güzel bir söyleşi yaptı.. Orada bir sitemi var kaptanın..
"Ne yazık ki, Türk medyasının Türk kadın voleybolünü keşfetmesi için pandemi gerekti" diyor..

Eda, haklı aslında.. Bu muhteşem kızların, gerek takım, gerek bireysel olarak, on para etmez bir futbolcu kadar değerleri yok. En paçavra futbolcu kadar yer almazlar, spor sayfalarında..
İstisnalar var, tabii.. Ama atalarımız "İstisnalar kaideleri bozmaz" demişler.
Ne mutlu bana ki, o "istisnalar"dan biriyim..
İşte tam 10 sene evvel, bu köşede kadın voleybolü ve de özelinde Eda Erdem yazımı, bugün hafta sonu keyfinizi yüceltmek için sunuyorum yeniden..

***

***

PAZAR NEŞESİ
(Unutmayın bazen gerçekler de güldürür, insanı..) Eğer..
- Takımdaki kızlardan biri sadece boyu uzun olduğu için ordaysa..
- Birisi "Voleybol koşmayı gerektirmez" dediğinde çıldırıyorsanız..
- Topu vücudunuzun hiç beklenmedik bir yeri ile çıkardıysanız..
- Kendinizi taş gibi zemine atıp topu kurtarıyorsunuz ama arkadaşlarınız kıpırdamıyorlarsa..
- Her maçta en az bir kere top suratınıza çarpıyorsa..
- Tırnaklarınız uzunken maç yapmak istemiyorsanız..
- Adınızı gazetede görünce mutlu oluyorsanız..
- Sezon bitince takım arkadaşlarınızı fena halde özlüyorsanız..
Voleybolcusunuz, demektir!.

***

SEVDİĞİM LAFLAR
"Voleybol erkekler tarafından icat edilen, kadınlar tarafından güzelleştirilen spor dalıdır." Anonim