Futbolumuzun baş katili, Sosyal Medya!.
Hem de öyle var ki!.
Geçen hafta doruk yapan örneklerle anlatayım..
İki büyük kulüp başkanları, Şükrü Saraçoğlu'ndaki derbide, yıllardır hasret kaldığımız dostluk ve kardeşlik gösterisi yapar ve sporun gerçek anlam ve amacının altını çizerlerken, ne yazık ki güne Fener seyircisinin çirkinlikleri damga vurdu.
Maçın başından sonuna Beşiktaş'a, Şenol Güneş'e ve Caner'e sövdüler.. Maç bitince de bu küfürler artarak devam edince, Caner hakeme koşup "Neden engel olmuyorsun?. Neden anons yaptırmıyorsun" deyince ikinci sarı kartını gördü. Haftaya yok..
Olayı yaratan bir kısım Fener seyircisi..
Cezayı alan Beşiktaş!.
Ama anlatmak istediğim bu değil..
Sadece statlarında konuk ettikleri ile kalsalar neyse.. Keskin sirke asıl zararını kendi küpüne, yani Fenerbahçe'ye veriyor.
Fenerbahçe'nin yeni bir yönetimi var.
"Yeni Fenerbahçe" sloganı ile işe başlayan Ali Koç ve ekibi.
Koç evvela "Her şeyi başkan bilir, başkan yapar" sistemini değiştirdi.
Futbolun başına "Sorumlu bir profesyonel" getirdi. Birlikte yeni bir Teknik Direktör seçtiler. Profesyonel ekip de kadroyu oldukça değiştirdi.
Şimdi Başkan yeni.. Futbol Yöneticisi yeni.. Teknik Direktör yeni.. Oyuncuların önemli bölümü yeni..
Bunların özlenen ve beklenen oyunu oynaması zaman ve sabır istiyor.. Ve de destek..
Taraftarın, seyircinin moral desteği olmalı ki, bu yeni ekip, araştırmalarını, denemelerini rahatlıkla yapabilsin ve Fenerbahçe'yi zaferlere götürecek oyun sistemi ve ana kadroyu bulunsun..
Peki ne yapıyor Fener seyircisi?.
Islıklıyor.. Kendi takımını ıslıklıyor..
Hem de daha lig başlar başlamaz..
Pazartesi günü derbide, ilk yarıyı Fenerbahçe hem de nasıl üstün oynadı..
Son vuruşları biraz daha iyi yapabilseler, Hasan Ali'nin o muhteşem şutu direkten dönmese, Fener soyunma odasına 3-0 gidebilirdi. Öylesi..
Bu futbolun mimarı Cocu'ydu.
Uygulayıcılarının başındaki adam da Aatıf!.
Solaçık gibi sahaya çıkan Aatıf, ortaya kayıp oyun kurucu gibi oynuyor.
Peşindeki beki de sürüklediği için solda açılan koridorda Hasan Ali harika işler yapıyordu. Bu belli, antrenmanlarda denenmiş bir taktikti.
Bu çok aktif olmayı gerektiren rolü ile sahada basmadık yer bırakmayan Aatıf doğal olarak yorulduğu için 60'ıncı dakikalarda oyundan alındı ve sahayı..
Hayır, yanıldınız..
Sahayı alkışlarla değil, "Islıklarla" terketti. Fener seyircisi, takımı hem de ilk yarı sonunda yediği talihsiz ve beklenmedik golle 1-0 mağlupken ve bitime daha yarım saat varken, ilk yarıda rakibini çökerten takımını yuhalıyordu.
Evet.. Aatıf'ı değil, takımını..
Kendinizi o sahada oynayan bir Fenerli futbolcunun yerine koyun. Takımın hem de en iyilerinden biri çıkarken ıslıklanıyorsa, sizde artık moral, sizde kendine güven kalır mı?. "Aman hata yapmayayım" diye oynamaya başlamaz mısınız?.
"Hata yapmak korkusu" olunca, yaratıcı futbol oynanır mı, oynanabilir mi?.
Aatıf'ın yerine Valbuena girdi.
Lyon'un en iyi adamlarından biri iken, Fener'de yok edilen Valbuena, Cocu'nun bu yeni taktiği içinde Aatıf'ın işini yapacak tek adamdı. Oyuna mecburen alındı. Niye "Mecburen!." Çünkü Fener seyircisi Valbuena'dan da nefret etmeye şartlandırılmıştı.
Sosyal medya trolleri denen iğrenç kurum onu da damgalamıştı.
Fenerle ilgili sosyal medyanın her uygulaması kullanılıyor ve bunlar birbirlerini ayarlayıp, yağmur gibi saldırı yağdırmakla kalmıyor, tribünlerde de Fener'i öldüren tepkiler gösteriyorlardı.
Böyle olunca, Teknik Direktörler çekiniyor ve onlara uyuyorlardı bir..
Medyanın büyük çoğunluğu o iğrenç trol gurupları ile ters düşmemek için suya sabuna dokunmaz yazılar yazıyor, dokunacaklarsa, sadece ve sadece o iğrenç trollerin dümen suyunda eleştiriler yapıyorlardı ki, kendilerine de saldırı olmasın.. Bu da iki..
(Bir parantez açayım..
Sosyal Medyanın "S"si bende yoktur. Hiçbir hesabım yoktur ve o medyadan hiç ama hiçbir şey okumam..
Dün bir arkadaşım elinde ıpadle geldi. Galatasaray'ı eleştiriyorum ya..
Galatasaraylı olduklarını iddia eden iğrençler bu defa "Geberemedi moruk" diye saldırmışlar bana..
Hem de kaç tane..
Çıldırsınlar. Geberene kadar yazacağım.
Geberene kadar da inandıklarımı yazacağım. Onlara yalakalık eden tek satırımı göremeyecek o iğrenç pislikler..) Şimdi bu baskı altında oyuna sokulan Valbuena'dan hayır gelir mi?. Gene de o girince, takımın rengi nasıl değişti gördük. Cocu ısrarla oynatsın, ona güvensin ve güvendiğini göstersin, bakın neler yapacak Val?.
Hasan Ali'yi gördünüz mü?.
O Hasan Ali'yi de iki hafta önce ıslıklatıyordu bu troller.. Sosyal medyada buluşma sağlanıyor ve yaratılan öfke maçta patlatılıyordu, Hasan Ali'nin kafasında..
Utanmadılar mı o ıslıkçılar, pazartesi gecesi.. Utanmazlar. Onlarda utanma yok ki.. Yeni hedef bulurlar.. Onların tatminleri, küfür, sövme, ıslık çünkü..
Şimdi, başta Başkan Ali Koç, Fener'i yönetenler, bu sosyal medyaya ve onun yönettiği tribünlere gözlerini ve kulaklarını kapayıp, inandıklarını hiçbir baskı ve etki altında kalmadan yapmaya devam etmeliler..
Beşiktaş maçı ilk ışıkları hele ilk devre fazlasıyla verdi.
Bence Aatıf ve Valbuena'nın ikisi birden sağlı sollu oynamalı. O zaman oyunu daha hızlandırır, hücum gücünü daha da arttırırlar.
Slimani'yle beraber, santrfor arkası olarak Barış mutlak denenmeli. Bu genç müthiş bir yetenek. Müthiş bir beyin.
Kanatta ziyan oluyor.. Santrfor arkasında hem golcü, hem oyun kurucu olarak çifte fayda verir.
Şener takımın en kötüsüydü.
Toparlanmalı ya da başkası denenmeli.
Sağ kanada da bir Hasan Ali lazım yani.
Ortada Mehmet Topal'ı da kenara alma ve taktik anlarda kullanma zamanı geldi bence.. Onun yerini genç Elif Elmas harika doldurur.
Bu dediklerim tartışmaya açık.
Çünkü Fener'in çok zengin bir kadrosu var..
O zaman.. O zaman "En mükemmeli, Şampiyonlar Ligi'nde Finali hatta görecek 11'i ve oyunu kurması için" Cocu'yu sabırla desteklemek şart.. İyi malzemeden en iyi sabırla çıkar çünkü.. Sabır ve korkmadan, çekinmeden deneme..
Bunun için de.. Gerçek Fenerlilerden oluşan taraftarın, tribünlerde cesaretle öne çıkması ve sosyal medya katillerine alet olan "Futbol ve Fener Katili" gurupların tribünlere hakim olmasını önlemesi şart..
"Yeni Fenerbahçe" bu iğrenç trollerin önü kesilirse, kurulacaktır.
İnanıyorum!.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- En güzel manzara... İnsan!.. (23.11.2022)
- Türk ve Norveç Halk Müziği’nde ortak noktalar!.. (24.04.2022)
- Bugün için yazmak içimden gelmedi, inanın!.. (23.04.2022)
- Domenec Torrent, hoca moca değil!.. (22.04.2022)
- Pitbull dehşeti ve verilen komik ceza!.. (21.04.2022)
- Bravo Yıldız!.. Bravo Mevlüt!.. Önce ‘İnsan’, önce ‘Çocuklar’ çünkü... (20.04.2022)
- Ne mutlu bana Erol, sana değil, bana! (19.04.2022)
- Muhteşem Çeşme Projesi ve istemezükçüler!.. (17.04.2022)
- Bir muhteşem okul... Bir muhteşem sergi... (16.04.2022)
- “Türkiye’nin ne güzel yolları var” turu!.. (15.04.2022)