"Linç etmenin dayanılmaz cazibesi" demek istedim aslında ama başlık için uzun kaçardı.
Derya Köroğlu gazetemize bir söyleşi vermiş. Hafta sonunda keyifle okudum. "Arayıp kutlamalıyım" dedim içimden.. Derya, daha Fen Lisesi günlerinden kardeşimdir benim. Can kardeşim..
Ne güzel günler geceler yaşadık Ankara'daki evimde..
Ben arayamadan kıyamet koptu ertesi gün..
Sosyal medya linççiliği ile geçinenler Derya'yı hemen ipe çekmişler..
Onlar için suç lazım değil. Onların işi, Ku Klux Klan gibi, kafalarına külah geçirip adam asmak.. Bu ülkenin en çok satan gazetesi Sabah'a söyleşi vermek de yeter günah onlar için.. Derya da paniklemiş herhalde.. "Sözlerim cımbızlandı, saptırıldı"demiş, o panik içinde. Söyleşiyi yapanTuba Kalçık kardeşim de bu ağır ithamakarşı savunma hakkını kullanmış vekonuşmanın bant çözümünün tümünü budefa aynen Sabah.com'a koymuş. Ben de olsam ayni şeyi yapardım,ama o kadarla da bırakırdım.
Sanatçılarımız bu ülkenin göz bebekleri..
Onlar patates tarlasında yetişmiyor.
Kızsak da, öfkelensek de soğukkanlı, anlayışlı, hoşgörülü, yani bağışlayıcı olmamız gerekiyor.
Gerçeği söyledik. Tamam. Eleştirdik..
Tamam..
Ama sosyal medyanın lincine benzerini bu defa biz sürdürmüşüz sanki, gibisinden geldi bana..
Hangimiz hata yapmadık ki, dostlar?.
İnsanoğlu hatalarla doludur. Hatasızlık Allah'a mahsustur..
Bunu unutmayalım ne olur?.
***
Bu yazı aslında dün çıkacaktı. Kocaman reklam.. Bugüne kaldı. Sabah gazetemde Ömer Karahan kardeşimi okudum. Hala Derya Köroğlu yazıyordu dün, "Bu ilk vukuatı değil" başlığı ile. Meğer Derya daha önce de o zamanki gurup arkadaşı Cengiz Onural ile, yönetmen Yavuz Turgul'u da satmışmış. Nasıl satmış peki?..
CHP, referandum öncesi Yeni Türkü'nün "Bana bir masal anlat baba" şarkısını istemiş.
Alamamış. Gazeteler "Yeni Türkü şarkısını vermedi" diye yazınca Derya açıklama yapmış..
"O şarkı Cengiz'e (Besteci) ve Yavuz'a (Söz yazarı) aittir. Konunun Yeni Türkü ile ilgisi yoktur." Peki bunun nesi yanlış, ayıp, günahve de "Satmak" Ömer?.
Şimdi diyelim bir siyasi parti de değil, bir hayır kurumu tümü benim bu gazetede yayınlanan yazılarımdan oluşan "Kendi Yıldızını Bulmak" adlı kitabı fakir öğrencilere dağıtmak için istedi, alamadı. Gazeteler "Sabah, kitabı hayır kurumuna vermedi" diye yazsaydılar, sen de bu gazetenin Genel Yayın Müdürü olsaydın, ne yapardın, Ömer Kardeş..
"Konunun Sabah'la ilgisi yok. O kitap Hıncal Uluç'un ve bilmem ne yayınevinin" der miydin, demez miydin?.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.