Her akında gol pozisyonuna giriyordu Fener.. Karşısında o kadar zayıf, o kadar kötü bir takım vardı. Kümeden haftalar önce düşmüş bir takım.. Ama o takıma karşı bile hakemlerin koruması altındaydı, gördük.
Fener 1- 0 galipken bir Karabük akınında Osman'a yapılan ve sahanın her yerinden görülen penaltıyı sadece Hakem Hüseyin Göçek görmedi. Yan hakemi de uyarmadı.
O yan hakem zaten tartışmalı ofsayt pozisyonlarını, Fener lehine hep devam ettirdi, rakip akınlarında ise anında bayrak kaldırdı. Ofsayt olmayanlara da.. Taç atışlarında dahi tercihi hep Fener oldu.
Şimdi ligin kaderini son haftada "Bu hakemler" belirleyecekler.. O zaman iyi düşünün..
Ben mi ne diyorum?. Bu Federasyon ve onun hakemleriyle şampiyonluk şansı en düşük olan takım Galatasaray!.
Galatasaray yenilecek. Başakşehir puan kaybedecek ki, Fener Şampiyon olsun!.
Üç büyükler ve Başakşehir maçlarına verilecek hakemlere çok dikkat edin!.
*******
ORMAN YASASI!..
"Hocamız Şenol Güneş dünyanın en iyi insanıdır, namuslu bir adamdır. Bir konuya takıldı mı gidiyor. O takılmasın diye yaptığımız bir şeydir. Hem kurumumuza zarar verecekti hem de biz maça daha konsantre olacaktık."
Bu laflar Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ın.
Bu bozuk ve anlaşılmaz Türkçe ile "Niye Galatasaray derbisi öncesi Divan'ı alelacele olağanüstü toplayıp da, Fener'le yapılacak 'Kaldığı yerden devam' maçına çıkmama kararı aldınız" sorusuna cevap veriyor.
Cevap değil, Şenol Güneş'i yerin dibine batırma bu.
Şenol'a "Kötü insan, namussuz adam diyen mi var lafa böyle giriyor. Siyasetçi, sporcu, sanatçı, her kimse birisinden söz ederken, mesleği ile ilgili övecek laf bulamadınız mı "İyi insan, namuslu adam" dersiniz.
"İyi hocadır" demiyor. O konuda tek lafı "Takıntılı" olduğu.. Kuruma zarar verecek kadar takıntılı..
Yani, Hoca kafasına takmış bir kere. Derbiye konsantre olmaktan bile aciz. Onun için apar topar Divan toplanıyor. Apar topar karar alınıyor, kurum zarar görmesin diye..
Bu Orman Yasası'nda Şenol Güneş sezon sonunda kalır mı?. Kalabilir mi?.
Çevre baskısı ile kalsa da, karşılıklı zerre "Güven" olmadan, iş artık yürür mü?.