Fatih’e rağmen!..

Sevgili Şansal kardeşim (Büyüka), gene "Kazanan haklıdır" diyecek mi bilmem, ama Galatasaray Şampiyonluk yolunda "Sırat Köprüsü"nden, Fatih Hocamla değil, Fatih Hocama rağmen geçti. Benim fikrim bu..
Fatih Hocam kızmasın gücenmesin!.
"Dediğim dedik çaldığım düdük" inadıyla, Hocalık yapılmaz.. Yanlışlarını göreceksin. "Ben yanlış yapmam" deme sakın Hocam. Hatasızlık yüce Allaha mahsustur.
Daha maçın başında 2-0 öne geçen takım, maçı "5"e taşıyacakken, onları dizginlemek, orta sahayı şut mesafesine kadar boşaltıp geriye çekilmek, oraya maç boyu kaç kez geleceği şüpheli rakibe bir de yerleşme fırsatı vermek.. Dikkat buyurun şut mesafesinde yerleşme ve 18 içinde durmadan karambol imkânı vermenin nesi "Teknik" Direktörlük" sen söyle Şansal Kardeş?.
Galatasaray golü kapanma karambolundan yediği halde, ayni karambolları durmadan yaratan oyunda ısrar etmenin manası ne peki?. Göre göre, bile bile lades olur mu?.
"Akhisar'ın gol kaçırması üzerine kurulu" bir lades üstelik!.
Adamlar da kaçırdılar durmadan.. Son saniyede bile.. Muslera topu en uzaktan taca atacağına, orta sahadaki arkadaşına ayakla atmaya kalkınca.. Ayakla vurduğu on topun dokuzunu rakibe atan Muslera hem de, gene Akhisarlı'ya yollayınca adamlar geldiler. Şutlarını da attılar.. Gol olsa santra yok.. O an ekran başında kaç Galatasaraylı kriz geçirdi kim bilir..
Ne demek "Gene kaçırsın gene ona attırırım" Fatih Hocam.. Senin gibi dünya deneyimli bir Hoca o penaltıyı Gomis'e attırır mı?. Hem de o kadar kritik bir anda..
Daha kaç gün önce gene böylesi bir "Şampiyonluğa mal olacak" penaltıyı kaçıran adamı, gene o topun başına gönderirken hiç düşünmedin mi Hocam, Gomis o an hangi baskıların altında.. "Gene kaçırırsam" diye düşünmemesine imkan var mı?. Öyle düşünen adam, düşündüğü penaltıyı atabilir mi?.
Üstelik Gomis Akhisar maçının en kötü oyuncularından da biri.. Onu da mı görmedin?.
Fatih Terim, 1999- 2000 sezonunda Galatasaray'ı Avrupa'nın zirvesine taşırken bir psikoloji dehasıydı, hocalığının yanında..
Şimdi kişisel inatlarına mahkûm olan bir insan..
Hocam iki maç kaldı.. Rahat ol.. Sakin ol.. Soğukkanlı ol.. Hatalarını gör, kabul et.. İnatlarından vaz geç!.
Ancak öyle olursan, "İnandığını yapma" hakkın doğar.. Sağlam, sakin ve doğru düşünen kafanın inandığı, Galatasaray'ı şampiyonluğa getirir çünkü..

*********************

AYKUT KOCAMAN!. MİNNACIK KOCAMAN!.

"Şenol Güneş'in kafasının yorulması bir komploysa, Martin Skrtel'in kafasının yarılması da bir komplodur" demiş ve anlatmıştım, geçen hafta 90a'da.
Beşiktaş Doktorları, Şenol'un yara olmayan başına nasıl beş dikiş attırdılarsa, Fener doktorları da, Skrtel'in yara olmayan başındaki damarı kesip maç boyu kanamasını sağladılar ki, Aykut "İşte kan böyle olur" desin..
Aykut Minnacık (Bu da ironi) demiş ki..
"İroninin de bir kalitesi olur ya! Bu yaştaki bu insanların böyle konuşması acı. Kanaat önderi olarak gözükmüştü bir zamanlar. Sporun yozlaşmasının baş mimarıdır bu tipler ve benzerleri. Yine yanlış bir ironi yapmış, saçma sapan bir ironi yapmış. İnsanları birbirine düşürmek için farklı bir ironi yapmış!."
Valla Hocam haklısın.. Haklısın da, "Yalanın ironisi" bu kadar oluyor işte ne yapalım.
Senin yalanını ben de yalanladım, o kadar.
Ayrıca.. Lisede matematik, mantık okudun mu Hocam..
Yalanın yalanı, doğrudur.

Algı operasyonu ile avucunun içine aldığın hakem, sana maçı kazandırdı. Sahada iki top varken atılan gol.. Bursa'nın en iyi savunma oyuncusuna cart diye kırmızı, ama sarı kartlı Valbuena hakemi üç defa aldattığı halde, çıkmayan ikinci sarı.. Kadim dostun Rıdvan bile kabullendi o kırmızıyı. Erman Hocam "Gel beraber izleyelim" dedi, Fırat Aydınus'a.. "Hakemliğin biter" dedi. O hakemle yarışta kaldın ama hiç sıkılmadan Fener taraftarını suçladın.
Sow, mow hikaye minnacık adam.. Sow mow hikaye.. Ligin bitmesine 3 hafta kalmış. Fener şampiyonluk yarışında.. Bir hafta boyu "Şampiyon olacağız" dedin "Olabiliriz" değil, "Olacağız.."
Bir bildiğin varmış gibi konuştun, Minnacık adam.. Ama gene gelmedi, yürüyüş mesafesindeki, Fener seyircisi. Tribünlerin yarısı gene boştu, hava da güzelken..
Niye gelmiyorlar, Minnacık adam..
Çünkü senin Fener'e oynattığın savunma futbolundan Fener seyircisi nefret etti..
Fener çıkar futbol oynar. Rakip önlem alır.
Oysa sen rakip kim olursa olsun, takıma savunma oynatıyorsun. Taktiği de kendin açıkladın..
"Hele gol yemeyelim, bir tane nasıl olsa atarız.."
Gerçek Fenerli böyle bir kafaya takılır da maça gider mi?.
100 bilmem kaç yıldır, Fener böyle oynadığı için mi, ülkenin en büyük taraftara sahip takımı oldu?.
Kendi paçanı kurtarmak için Fener'in futbolunu bitir.. Sonra suçu taraftara at.
Sow'un alkışlanması, aslında senin yuhalanmandır, onu da anlamadın mı, Minnacık adam..