Yakalandınız futbol müdürleri!..
Salı sabahı gazetemi açtım. Spor sayfasına gelince dondum kaldım.. Baktım.. Bir daha baktım.. "Ben bunadım galiba" dedim.. O sırada Caner geldi, yardımcım. Deli gibi futbol meraklısıdır. Sabah ne yediğini bilmez ama, tüm takımların, futbolcuların yedi ceddini bilir..
"Yahu dün gece Rodriguez'in yerine kim girdi" dedim..
"Sinan" dedi..
İçim rahat etti. Bunamamışım.. Çünkü Sabah'ın Etiler'e dağıtılan baskısında "Hakan Balta" yazıyordu.
Gazeteye gelir gelmez, masama konan gazeteye baktım. Buraya son baskı gelir. Yanlışların, hataların düzeltildiği baskı.. Hemen açtım.. Orda da Hakan Balta yazıyor..
Yıllardır yazıp söylüyorum.. Gazetelerin bu "Yıldız/ Not" tablolarının zerre kıymeti harbiyesi kalmadı. Kalmadı da, okunacak maç yazısı da kalmadı. O çerçeveye insanlar kadroları, gol atanları, kart mart görenleri merak ediyorlarsa bakıyorlar. Onu bile yanlış yazar mı, koskoca Sabah gazetesi..
Öğleden sonra, atv binasına gittim. 90a çekimleri var. Orada Hürriyet Gazetesi'ni gördüm. Sabah tepemden aşağı soğuk sular dökülmüştü. O an, balyoz düştü. Hürriyet Yıldız tablosunda da, Rodriguez çıkmış ve Hakan Balta girmişti.
Yahu bu ülkenin tiraj itibarı ile 1 ve 2 numaralı gazeteleri, spor servislerinde en çok eleman çalıştıran iki "Büyük" gazete, hem de spor değil futbol, futbol da değil, sadece Üç Büyükler yazarken, hem de Galatasaray maçında böyle rezil bir hatayı nasıl yapardı?.
Şimşek çaktı. Çekim biter bitmez eve koştum. Caner'in getirdiği gazete takımını, yani İstanbul'da çıkan gazetelerin hemen hepsini önüme koydum, birer birer spor sayfalarını açmaya başladım..
Rodriuez'in yerine Hakan'ı sokan başkaları da vardı, tahmin ettiğim gibi..
Sayıyorum..
1- HaberTurk.. 2- Korkusuz.. 3- Güneş.. 4- Akşam.. 5- Karar..
Sabah ve Hürriyet dahil, yedi gazete ayni hatayı nasıl yapar?.
Cevap açık.. Net!.
Maç yazısı ve takım kadrolarını, maçı izlemeye ve yazmaya giden muhabirlerinden değil, ayni ajanstan alıyorlar da ondan...
O hangi ajanssa o yanlışı yapmış..
..ve bunca gazetenin spor müdürü ve o gece görevli editörü, baskıya gidecek yazıya bakma, kontrol etme gereği duymadıklarından, basılan ilk gazeteleri de okuyup düzelten artık kalmadığından bu rezil ajans yanlışı, yedi gazetede, yedi ayrı imza ile ülkeye dağılmış..
Şimdi Sabah, Hürriyet ve HaberTurk Spor Müdürlerine soruyorum. Üçünü de yakın tanırım da ondan..
Süper Lig'de lideri değiştirebilecek maç için Ali Sami Yen Stadına kaç muhabir gönderdiniz?.. Maçı ve notlarını yazsın diye?.. Kaç yorumcunuz vardı, tribünde?.
Ben söyleyeyim.. Hiç..
Tribünde görevliniz yoktu. Her şey gazetedeki spor odasında televizyondan izlenip yazıldı. (Bu iyi yorum. Belki de herkes kendi evindeydi, gazeteye gelme zahmetine bile katlanmamıştı.) Maç detayları da ajanslardan alındı.
Koca serviste o gece belki de sadece bir nöbetçi editör vardı.. Ekip çalışması, heyecan, hırs, "fark yaratma" azmi tarih olmuştu.
Hep böyle yapıyor ve idare ediyordunuz.. Ama günün birinde maçla ilgili bilgileri ortak aldığınız ajans saçmalayınca, siz de saçmaladınız ve suç üstü yakalandınız işte..
Şimdi ne yapacaksınız?. Neler olacak, çok merak ediyorum..
Ama hiçbir şey olmayacağını da biliyorum.
Olmadığı ve olmayacağı bilindiği için bu işler bu hale geldi zaten!.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- En güzel manzara... İnsan!.. (23.11.2022)
- Türk ve Norveç Halk Müziği’nde ortak noktalar!.. (24.04.2022)
- Bugün için yazmak içimden gelmedi, inanın!.. (23.04.2022)
- Domenec Torrent, hoca moca değil!.. (22.04.2022)
- Pitbull dehşeti ve verilen komik ceza!.. (21.04.2022)
- Bravo Yıldız!.. Bravo Mevlüt!.. Önce ‘İnsan’, önce ‘Çocuklar’ çünkü... (20.04.2022)
- Ne mutlu bana Erol, sana değil, bana! (19.04.2022)
- Muhteşem Çeşme Projesi ve istemezükçüler!.. (17.04.2022)
- Bir muhteşem okul... Bir muhteşem sergi... (16.04.2022)
- “Türkiye’nin ne güzel yolları var” turu!.. (15.04.2022)