Islıklanacak olan Kongre ve Divan’dır!.
Galatasaray'ın göz göre göre, ilan ede ede, davul zurna çala çala yok oluşuna, gidişine seyirci kalan Kongre ve en muhalifleri bile teslim olup susan Divan, ıslıklanmalı, yuhalanmalı, daha ne kadar protesto şekli varsa onlar gerçekleştirilmelidir, aslında..
Bu futbolun F'sinden, idareciliğin "İ"sinden anlamayan adamı, kulübün başına bu uyuşuk kongre getirmiştir.
Getirmekle kalmamış, yaptığı tüm rezilliklere seyirci kalmıştır.
Divan bu rezillikleri eleştirmekten, hesabını sormaktan vazgeçmiştir.
Kulübün, "Futbol takımının değil, kulübün" nasıl bir uçuruma gittiğini fark eden gerçek, yürekten, içten, kendilerine zerre menfaat beklemeyen Galatasaray taraftarları, "Yok oluş"u durdurmak için "Galatasaray Yeniden" hareketi kurdular.. Amaçlarını sosyal medya dahil her araçla açıkladılar.. Özer Saraçoğlu hatta Divan'a gelip, o afyonlanmış adamlara anlatmayı bile denedi..
1600 imza gerekiyordu "Galatasaray Yeniden" hareketinin başlaması için..
1000'de tıkandılar..
O uyuşuk, o emir kulu, o derin Galatasaray'ın işareti ile oy veren "Galatasaraylılık Ruhu"nu satmış üyelerin kılları bile kıpırdamadı.. Kaç kez uyardık..
"Son şans" dedik..
8 bin kongre üyesinden, 600 imzacık daha çıkmadı..
Bu yeteneksiz, basiretsiz, beceriksiz, bu Galatasaray'ı "Aile şirketi" sanan adamı kulübün başına bu Uyuşuklar Kongresi getirdi. Bu Uyuşuklar Kongresi tuttu. Tutmaya da devam ediyor..
Galatasaray Yönetim Kurulu Yedek Üyeliğini hayal bile edemeyecek adamı "Derin Emir"le Başkan yapan zavallı emir kulları, şimdi hâlâ yeni emri beklerken, tribünler, rüyasında görmeyeceği bir makama gelen zavallı Dursun'u ıslıklıyor.. Onu getiren ve tutanları değil..
1- Bu Dursun "Bir uluslararası denetim şirketine, son 15 yılın Galatasaray hesaplarını inceleteceğine söz vererek Başkan olmadı mı?. O incelemeyi yaptırmadı mı?. Peki niye aylardır kendi özel kasasında gizli tutuyor, açıklamıyor?.
"Bazıları zengin olurken, Galatasaray fakirleşiyor" diyen genç yöneticiyi sen istifa ettirdin Dursun.. Niye?. Denetim raporunda, Adnan Polat dönemi hariç hepsinde, senin dönemin dahil hepsinde "Yolsuzluk" çıktığı için mi?. Yoksa sıkışırsan, yarın başına bir şey gelirse kullanmak, yani şantaj yapmak için mi?.
2- Bu Dursun "Adayı geri alacağım" demedi mi?. Peki tersine "Geri alış"ı uzatan tüm hukuksal hamleleri bu Dursun yapmadı mı?. "Ada Koçarslan'da kalsın" diye adeta şirket kurmadılar mı?. Ne oldu Ada ha, Dursun?. Ne oldu Ada?. Niye ağzından "A" bile çıkmıyor?. Kimden korkuyorsun, ya da hesabın mı var?.
3- Kulübün maddi durumunu düzeltmek için Riva'yı ve Florya'yı sattı Dursun. Florya'nın 500 milyon liralık garanti çekini Deniz Bank'a 360 milyona kırdırırken "Bankalara ana borcumuzu ödemek en önemli şey. Bu faiz belasından kurtulmak için bunu yapmaya mecburuz" dedi.
Uyuşukları uyuttun Dursun!.
Şimdi söyle, 500 milyonluk garanti, 150 milyon eksiği ile kırdırılmadan önce ne kadar banka borcu vardı kulübün, bu gün ne kadar var? Tek kuruş eksilmedi, tersine arttı değil mi?.. Senin, çilek taşıyan uçakların sayesinde arttı.. O çileklerin de ne mal oldukları, İsveç'in köy takımına elenirken, Galatasaray tarihinin "Erken elenme" rekoru kırılırken ortaya çıktı.
4- Spordan futboldan anlamayan Dursun, güya inşaattan anlıyor?. Ne oldu peki Mecidiyeköy'deki otel inşaatı?. Niye bitmedi, niye kapısını açmadı, niye Galatasaray'a gelir sağlamaya başlamadı?.
Senin beceriksizlik ve güya en iyi bildiğin işte bile yeteneksizliğinden, Dursun!. Nerde hesap soran Kongre?. Divan!..
5- Dursun iş başına geldiğinde Galatasaray dünyanın, dikkat buyurun dünyanın en çok kazanan 20 kulübü içindeydi. Bugün iflas durumunda.. "Ey spordan anlamaz ama iyi iş adamıdır" diyen gafiller?. Bu mu anlamak?.
Galatasaray'ı sadece manevi değil, maddi de sattın Dursun, iftihar et!.
6- Dursun iş başına geldikten sonra, Galatasaray çeşitli dallar ve kategorilerde ezeli rakip Fenerbahçe ile 36 kez karşı karşıya geldi, bunlardan sadece 2'sini kazanabildi..
Sen "Benim Avrupa ile işim yok. Benim işim Galatasaray'ı yenmek" diyen adamın kulübüne, bu ülkeye "Basketbol Sporu"nu getiren Galatasaray'ın kaptanını sattın.. "Küçüleceğiz" diyerek?.
Daha ne kadar küçüleceksin Dursun!.
Küçülte küçülte, cebine soktun Galatasaray'ı..
Hiçbir dal ve kategoride "Büyük Galatasaray" kalmadı.. Ne kadar küçük olursa o kadar kolay yönetilir, değil mi, Dursun!.
Bu eleştirileri benim değil, ayda bir toplanıp mırın kırın eden Divan'da birilerinin yapması, Divan'ın ayağa kalkması lazım.. Hani nerdeler?.
Tribünler hâlâ, rüyasında bile göremeyeceği makamı ele geçirmiş olmanın keyfini süren Dursun'u ıslıklıyor.. Çok da umurundaydı adamın!. İçinden "Kervan yürür" diye kıs kıs gülmüyorsa, adam değilim!.
Güler tabii..
Onu seçenler, ona susanlar, karşısında sus pus olanlar, "Yeniden Galatasaray Hareketi"ne 600 imzayı esirgeyenler yerli yerlerinde oturuyorlar çünkü..
Böyle Kongre, böyle Divan ve böyle tribünlerle Galatasaray bu Dursun'a müstehak!.
Batsın Galatasaray da bitsin bu iş!.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- En güzel manzara... İnsan!.. (23.11.2022)
- Türk ve Norveç Halk Müziği’nde ortak noktalar!.. (24.04.2022)
- Bugün için yazmak içimden gelmedi, inanın!.. (23.04.2022)
- Domenec Torrent, hoca moca değil!.. (22.04.2022)
- Pitbull dehşeti ve verilen komik ceza!.. (21.04.2022)
- Bravo Yıldız!.. Bravo Mevlüt!.. Önce ‘İnsan’, önce ‘Çocuklar’ çünkü... (20.04.2022)
- Ne mutlu bana Erol, sana değil, bana! (19.04.2022)
- Muhteşem Çeşme Projesi ve istemezükçüler!.. (17.04.2022)
- Bir muhteşem okul... Bir muhteşem sergi... (16.04.2022)
- “Türkiye’nin ne güzel yolları var” turu!.. (15.04.2022)