Galatasaray nasıl kazanır?.
Baş gerekçem "Fenerbahçe de daha iyi değil" olmuştu.
Şimdi biraz işin Galatasaray yanını açalım.
Maçı kazanmak, önce kazanacağına inanmakla olur. Başkan "İnanç"a en büyük darbeyi vurdu. Riekerink denen futbol özürlü teknik adam da, bu inancı veremez. Onu geçiyor, sahaya geliyorum.
Önce sahaya doğru takım çıkarmak gerek ve de çıkanı doğru oynatmak..
Muslera, kağıt üzerinde Galatasaray'ın, Fener'e tartışmamız en üstün olan yanı. Tek başına maçı kurtarabilecek çapta.. Ama iki önemli hatası var..
Bir.. Topu hızlı çıkarmıyor ve Galatasaray pek çok hızlı hücum şansını yitiriyor. Geri paslarda ayakla topa çok kötü vuruyor. Ya rakibe ya taca atıyor. Zor kazanılan topu kolay kaybetmenin yolu Muslera'ya pas yapmak. Galatasaray hatta santradan topu Muslera'ya atmayı unutmalı. Çünkü Muslera bazen ayakla öyle kötü vuruyor ki, rakibe asist oluyor. Fener maçında böyle bir hata takımı yıkar.
İkinci hatası, hava toplarına doğru çıkmıyor. Duran toplarda Galatasaray savunmasının ezeli yerleşme sorunu yüzünden topa genelde hep rakip vuruyor, alıştı taraftar. O zaman, kornerlerde bomboş arka direğe de mutluk bir adam koymak gerek.
Savunmanın sağında Sabri rakipsiz. Takımdaki en yürekli Galatasaraylı o. Varını yoğunu ortaya koyuyor ve ileri geri, hem açık, hem bek gibi oynuyor. Hem de stoperlerin kademesine giriyor. Önünde Yasin, Bruma hatta Sinan gibi istekli bir oyuncu varsa, onunla da rakip solunu çökerten ikili kanat akınları yapıyor.
Solda Carole, sene başından beri hemen her maçta Galatasaray'ın en iyisi.. Tartışmam bile.
Savunmanın göbeği en zor yer. Fenerli medya, her maçta birkaç gollük hata yapan Chedjou oynasın diye çırpınıyor.. Seçimi, Serdar Aziz, Semih ve Hakan Balta'dan ikisini son durumlarına göre seçecek bilen biri lazım. O "Bilen" de Riekerink de değil, Ayhan da..
Savunma göbeği tehlikeye açık olunca, iki ön libero gerek.. Bence Tolga ve de Jong birlikte oynamalı.. Tolga az şut atarak ve pasları dikkatli vererek.
Sonra ileriye dönük orta üçlü..
Hemen söyleyeyim. Podolski, Eren ayni 11'de çıkarsa, takım Fener'e karşı 9 kişi oynar. Sonuç ne olur, tahmin edersiniz..
Selçuk ve Sneijder'in ikisi de ilk 11'de olursa, bu defa yarımşardan bir eksilir, 10 kişi oynarlar. Ben şahsen Sneijder'le başlar, gerekirse Selçuk'u alırım. Sneijder Fener savunmasını telaşlandırır, Selçuk tersine rahatlatır da ondan.
Yani, Yasin, Sneijder ve Bruma..
Yanlarda Sabri ve Carole ile ikili oynayacak iki kanat adamı Fener'in en zayıf yeri savunmasını bunaltır. Oyun kurucu ve golcü Sneijder ortada.. İlerde de, lütfen ama, lütfen topu ayağına, kafasına, mühendis sinüs kosinüs hesapları ile atılmasını beklemeyen, bekin arkasında beklemek yerine, dört tarafa atak yapan, kendini gösteren 30 santim ötesinden geçen topa bizahmet vurma hamlesi yapan bir Eren lütfen.. Bu olmuyorsa, ki 15 dakikada anlaşılır, o zaman oyundan alınmalı, Podolski konmalı..
Sinan mı?. Eren, Podolski, Bruma, Yasin dörtlüsünün hepsine birinci sınıf yedek!.
Yarın da yazacağımız şeyler var!.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- En güzel manzara... İnsan!.. (23.11.2022)
- Türk ve Norveç Halk Müziği’nde ortak noktalar!.. (24.04.2022)
- Bugün için yazmak içimden gelmedi, inanın!.. (23.04.2022)
- Domenec Torrent, hoca moca değil!.. (22.04.2022)
- Pitbull dehşeti ve verilen komik ceza!.. (21.04.2022)
- Bravo Yıldız!.. Bravo Mevlüt!.. Önce ‘İnsan’, önce ‘Çocuklar’ çünkü... (20.04.2022)
- Ne mutlu bana Erol, sana değil, bana! (19.04.2022)
- Muhteşem Çeşme Projesi ve istemezükçüler!.. (17.04.2022)
- Bir muhteşem okul... Bir muhteşem sergi... (16.04.2022)
- “Türkiye’nin ne güzel yolları var” turu!.. (15.04.2022)