Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitabı,
İsrail terör devletinin yıkılışı gerçekleştiğinde tarihte yerini alacak nitelikteydi.
Engizisyondan kaçan Musevilere de, Hitler zulmünden kaçan Yahudilere de kapısını açan ecdadımızın ahlaki üstünlüğüne dayanarak hem halkla ilişkiler boyutunda hem de uluslararası hukuk boyutunda mücadeleyi kaybeden
İsrail'i BM kürsüsünden de mahkûm etti.
"Birleşmiş Milletler kürsüsünden Birleşmiş Milletler Şartı'nı parçalayarak, bir de utanmadan tüm dünyaya, vicdan sahibi tüm insanlara işte buradan, bu kürsüden meydan okudular" diyerek de İsrail'in
"esfeli safilin" karakterini bir kez daha
yüzlerine vurdu.
"Bundan 70 sene önce nasıl Hitler insanlığın ittifakıyla durdurulmuşsa,
Netanyahu ve cinayet şebekesi de insanlığın ittifakıyla durdurulmalıdır. Genel Kurul'un 1950 tarihli Barış İçin Birlik kararında mevcut olduğu gibi
kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisinin, bu süreçte mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz" ifadeleriyle de şimdiye dek BM çatısı altında İsrail'i bekleyen akıbeti en net biçimde dile getiren lider oldu.
Acil ve kalıcı ateşkesten rehine takasına diplomatik çözüm yolları konusunda çağrıda bulunan Erdoğan, son dönemdeki artan saldırılardan ötürü İsrail'in Gazze'den sonraki ana hedefi olarak görünen
Lübnan'ın da yanında olduğumuzu belirtti.
İsrailli keskin nişancıların, Türk olması hasebiyle bilerek hedef aldıkları şehidimizi de
"Ayşenur Ezgi kızımızın kanı yerde kalmayacak" diyerek unutturmadı.
"Ey BM Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek, bu zulme, bu barbarlığa 'dur' demek için daha neyi bekliyorsunuz?" çıkışı ise "Dünya 5'ten büyüktür" sloganında mücessem hâle gelen daha adil ve kapsayıcı bir düzenin aciliyetine vurguydu.
AİLENİN TEK SAVUNUCUSU
BM kürsüsünden
aile konusuna değinen tek lider olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Fransa'daki Olimpiyat açılışına referansla,
"O kötü sahneler, sadece Katolik
âlemini, Hıristiyan dünyasını değil,
Müslümanları ve kutsala saygısı olan
herkesi derinden yaralamıştır" diyerek
sapkınlık terörüne karşı işbirliği çağrısında bulundu.
"Birleşmiş Milletler Ailenin Dostları Grubu'na üye olduk. İnşallah diğer üye ülkelerle dayanışma içinde aileyi, insanı, fıtratı savunmaktan geri durmayacağız" sözleriyle de ailenin müdafaası için
uluslararası bir koalisyon kurmanın çerçevesini çizmiş oldu.
BM 79. Genel Kurulu'na damgasını vuran hitaplardan birisine daha yerinde şahitlik ettik.