"14 Mayıs 1816. Salı.
Ruhumdaki ağırlığı üzerimden atabilmek için karanlık odamdan çıktım.
Kederin en iyi ilacı olan şey yeni yerlerin ve nesnelerin getirdiği çekicilik olduğundan, sabah namazı vaktinde büyük camiye gittim.
Şimdiye kadar gördüğüm en güzel camiydi.
Mermerden mozaik olarak yapılmış ferah avlusu, iç mekândaki zengin halı kaplı uzun yolları etkileyiciydi... Sabahın geri kalan kısmını şehrin en büyük üç, dört kahvehanesinde geçirdim. Nargile ve kahve ikram edildi."
Bu satırlar denizci, seyyah ve dönemin gazetecilerinden James Silk Buckingham'ın Halep hatıralarından...
Üzerindeki sıkıntıyı merak ettiyseniz, Halep İngiliz Konsolosu Mr. Barker'ın ve adamlarının bir gün önce kendisine çok soğuk davranmasından...
Bir Türk şehri, Osmanlı'nın kozmopolit düğüm noktalarından biri olarak Halep'e...
Meraklısına Philip Mansel'in "Halep: Suriye'nin Muhteşem Tüccar Şehrinin Yükselişi ve Düşüşü" adlı kitabını okumasını tavsiye ederim...
1951 doğumlu olan Mansel, günümüzün en değerli Ortadoğu şehir tarihçilerindendir.
İstanbul, Beyrut ve Paris'te yaşamış, Halep'i çok sık ziyaret etmiştir.
Emperyalizmin yükseliş çağının etkileri başka, Halep'in tarihin her döneminde tüccarların gözdesi olma konusu bambaşka şeyler...
Aslına bakarsanız, Shakespeare'in Macbeth'inde (1603-1606) bile geçer Halep'in adı...
Oradan da anlarız ki, İngiliz tüccarların gözdesiymiş bu şehir.
İpek, sabun (Ah, Hatay'dan Halep'e bir çizgi çekin, ne güzel sabunlar yapılırmış o çizgi boyunca ve nasıl da mis kokarlarmış!) her türden kumaş ve tabii ki baharat... Halep, tüccarlar için (Avrupa'da bulamadıkları ) "dost meclisi sohbetleri" ve "leziz yemekler" demekmiş...
Osmanlı kıyafetlerinde, özellikle de sarıklar ve kemer bağlarının Halep işi olmasına özen gösterilirmiş.
Tam anlatmaya başlamıştım ki, yerim kalmadı...
Bitirirken şunu ekleyeyim bari...
Mansel kitabında pek ünlü bir fıkrayı hatırlatıyor.
İki Halepli hanım sohbet ederken, biri diğerine yaz tatilinin nasıl geçtiğini sorar.
Cevap şöyle gelir: "Paris elbette güzel ama bir Halep değil!"
Ruhumdaki ağırlığı üzerimden atabilmek için karanlık odamdan çıktım.
Kederin en iyi ilacı olan şey yeni yerlerin ve nesnelerin getirdiği çekicilik olduğundan, sabah namazı vaktinde büyük camiye gittim.
Şimdiye kadar gördüğüm en güzel camiydi.
Mermerden mozaik olarak yapılmış ferah avlusu, iç mekândaki zengin halı kaplı uzun yolları etkileyiciydi... Sabahın geri kalan kısmını şehrin en büyük üç, dört kahvehanesinde geçirdim. Nargile ve kahve ikram edildi."
Bu satırlar denizci, seyyah ve dönemin gazetecilerinden James Silk Buckingham'ın Halep hatıralarından...
Üzerindeki sıkıntıyı merak ettiyseniz, Halep İngiliz Konsolosu Mr. Barker'ın ve adamlarının bir gün önce kendisine çok soğuk davranmasından...
***
Geçen pazar olduğu gibi bugün de eski Halep'e göz atalım istiyorum...Bir Türk şehri, Osmanlı'nın kozmopolit düğüm noktalarından biri olarak Halep'e...
Meraklısına Philip Mansel'in "Halep: Suriye'nin Muhteşem Tüccar Şehrinin Yükselişi ve Düşüşü" adlı kitabını okumasını tavsiye ederim...
1951 doğumlu olan Mansel, günümüzün en değerli Ortadoğu şehir tarihçilerindendir.
İstanbul, Beyrut ve Paris'te yaşamış, Halep'i çok sık ziyaret etmiştir.
***
Ha, şunu yanlış anlamamalı...Emperyalizmin yükseliş çağının etkileri başka, Halep'in tarihin her döneminde tüccarların gözdesi olma konusu bambaşka şeyler...
Aslına bakarsanız, Shakespeare'in Macbeth'inde (1603-1606) bile geçer Halep'in adı...
Oradan da anlarız ki, İngiliz tüccarların gözdesiymiş bu şehir.
İpek, sabun (Ah, Hatay'dan Halep'e bir çizgi çekin, ne güzel sabunlar yapılırmış o çizgi boyunca ve nasıl da mis kokarlarmış!) her türden kumaş ve tabii ki baharat... Halep, tüccarlar için (Avrupa'da bulamadıkları ) "dost meclisi sohbetleri" ve "leziz yemekler" demekmiş...
Osmanlı kıyafetlerinde, özellikle de sarıklar ve kemer bağlarının Halep işi olmasına özen gösterilirmiş.
***
Hay Allah!Tam anlatmaya başlamıştım ki, yerim kalmadı...
Bitirirken şunu ekleyeyim bari...
Mansel kitabında pek ünlü bir fıkrayı hatırlatıyor.
İki Halepli hanım sohbet ederken, biri diğerine yaz tatilinin nasıl geçtiğini sorar.
Cevap şöyle gelir: "Paris elbette güzel ama bir Halep değil!"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Sonraki Haber
Daha Fazla Gör
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- 2025'in En Güçlü Orduları: Türkiye'nin sıralamadaki yeri ve yükselen askeri güçler!
- 3 Ocak benzin ve mazota zam geldi mi? 6 aylık ÜFE oranına göre akaryakıt fiyatları ne kadar oldu?
- 2025 memur toplu sözleşme | Memur toplu sözleşme zammı dahil maaşlar ne kadar oldu?
- 2025 SSK, Bağ-Kur emekli maaşlarına REFAH PAYI ne kadar oldu, belli oldu mu?
- Emekliye seyyanen zam verilecek mi? 3 Ocak 2025 memur zammına seyyanen dahil mi?
- 2025 Emekli Maaşı Hesaplama Robotu – 4A 4B 4C yeni maaş hesaplama
- Kar yağışı için kritik tarih açıklandı: İstanbul'a lapa lapa gelecek! Meteoroloji hava durumu raporu
- Ocak 2025 SSPE ve tüberküloz yardımı ne kadar oldu, yüzde kaç zamlandı?
- KPSS-2024/2 yerleştirme sonuçları açıklandı! Sonuç sorgulama ekranı
- 2025 Ocak zammı ile profesör ve araştırma görevlisi maaşları ne kadar oldu?
- 2025 Mühendis ve teknisyen maaşları ne kadar arttı? Ocak zammıyla maaşlar kaç TL oldu?
- Avukat Maaş Zammı 2025: 1/4 Zamlı avukat maaşı ve emekli avukat maaşı kaç TL oldu?