Gelecek uzun sürer

2023 sonbaharı geçip gitmedi...
2024 upuzun bir sonbahardı.
Ortadoğu'dan bahsediyorum...
Belki şimdi bir kez daha kafamıza dank edecek; burası Doğu'nun değil, dünyanın ortasıymış...
"Suriye Baharı"na rağmen bölgede sonbahar sürecek...
İran çok kritik; bir glasnost bekliyorum...
Irak tedirgin, Mısır tedirgin...
Gazze işgal güçlerince yok ediliyor; soykırım devam ediyor.
Trump'ın Beyaz Saray'a yerleştikten hemen sonra edeceği sözlere bakıp hemen "yeni" bir şeyler beklemeyin!
Yeni mevsimin kış mı, bahar mı, yoksa yaz mı olacağını temmuza doğru anlarız.

***

Avrupa'da ise 2020 kışı sürüyor...
Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrıldığı tarih hani...
Hatırlıyor musunuz?
31 Ocak 2020...
İngilizlerin bile son ana kadar olacağına inanmadığı siyasal hokus pokus...
Oldu bir kere...
Ve artık Avrupa'nın upuzun kışındayız...
Anglosakson ittifakının (ABD ve Birleşik Krallık) itip kakmaları karşısında tel tel dökülüyor Avrupa...
Bu durum daha sert biçimde sürecek.
Şimdi Avrupa'nın güçten düşmüş efendisi Almanya erken seçime gidecek.
Sonrası çok ilginç gelişmelere gebe...

***

Karadeniz'in kuzeyinde ise saatler Rusya'nın Ukrayna'ya askeri operasyonunu başlattığı 21 Şubat 2022, sabaha karşı saat 06.00'da takıldı kaldı...
2023 ve 2024 "yalan" yıllardı...
2025'in barış için umut yılı olacağını söyleyenler haklı çıkacak mı?
Görünürde Trump da barış istiyor.
Ama görünürde...
Gerçekte ne olacağını yaşayarak anlayacağız.
Neden bunu söylüyorum?
Çünkü Anglosakson ittifakının Avrupa'yı dövüp perişan edişinde Rusya- Ukrayna savaşının büyük etkisi var.
Birleşik Krallık bu durum sürsün istiyor.
Bu arada kimseler Polonya ve Belarus için çalan çanları işitmek istemiyor.

***

Anlayacağınız, geçmiş geçmek bilmiyor; bu kesin...
Zamanında Fransız Marksist düşünür Althusser'in otobiyografisine koyduğu isim dünyanın şimdiki hâline cuk oturuyor: Gelecek Uzun Sürer.
Her hafta şaşırtıcı şeyler olacak ama gelecek öyle hemen gelmeyecek...

***

NOT DEFTERİ

Garson geldiğinde ona şöyle dedim: "Bir çözüm lütfen."
Bakışlarında belli belirsiz küçümseyici ifadeyi gördüğüm anda kendime geldim: "Şey... Bir çay demek istemiştim." (ROMAIN GARY / Biletiniz Buraya Kadar)