Yalın mutluluklar, alçakgönüllü tercihler, idealist hedefler...
Nereye gitti bütün bunlar? KARİYER aldı götürdü.
***
Kariyer aşağı, kariyer yukarı...
Kariyer planlamaları, "kariyer yapma" tutkusu, "kariyerim her şeyden önemli" tavırları...
Sonra uyduruk kaydırık "kariyer analizleri" modası...
Sanırsınız, bütün orta sınıf CEO olmaya karar vermiş; sanırsınız herkesin aklı işte güçte...
Gülünç ama acıklı da...
Neden?
Çünkü bütün bu şamata sonunda
"işyeri zorbalığı" veya
"işyerinde psikolojik şiddet" (mobbing) gerçeğine çarpıp tuzla buz oluyor...
Beş paralık tipler, özel hayatlarındaki mutsuzluklarının acısını işyerlerinde çıkartıyorlar...
***
Bazen
"kariyer" saplantısının
sosyal delilik hâline doğru ilerlediğini gözlemliyorum...
Evlilik hazırlıklarını bile "kariyer yapmak" olarak dile getiren genç kızlar var.
Bir başarı hikâyesi olarak tasarlanıyor eş seçimi ve yuva kurmak...
Sonrası?
Onu anlatıp hiç tadınızı kaçırmayayım.
***
"Küçük şeylerden mutlu olurum" diyorlar.
Saymaya başlıyorlar:
"Sağlık, kariyer ve biraz da aşk mutlu olmama yeter!"
Acaba bu mantıkla "büyük şeyler"
ne olabilir?
***
Ortadoğu'yu konuşuyorlar TV kanallarında...
İsrail'i konuşuyorlar...
Sonra malum ezber geliyor:
"ABD seçimleri önemli; her şeyi bu belirleyecek..."
Yanlış!
Ukrayna meselesini anlarım, Tayvan, Kuzey Kore, vd.
Bu kriz bölgelerindeki durum belki yeni başkanın kim olacağına göre şekillenebilir...
Ama Ortadoğu'da fark etmez.
20-30 yıllık planlara göre derin ABD karar verir buna...
Siz şu ana kadar Ortadoğu'da olup bitenlere, merdiven çıkamayan Biden ve şaşkın ekibinin karar verdiğini mi sanıyordunuz?
***
Rus düşünür Andrey Fursov geçen hafta Telegram kanalında hegemon Batı hakkında şu notu düştü:
"Entropi artıyor. Ders kitaplarından tanıdığımız bir tablo gözümüzün önünde yeniden canlanmaya başlıyor:
Barbarlar Roma'yı ele geçiriyorlar."
***
Dürüst olmayı unuttu çoğu insan.
Bazılarının da hiç umurunda değil.
Sadece
"inandırıcı" olmaya çalışarak durumu idare edebiliyorlar çünkü...
Ne fena!