1922 yılı hem Anadolu için hem de Filistin için kritik yıl...
Haziran 1922'de Milletler Cemiyeti'nde Filistin'de İngiliz Manda Yönetimi kabul edilip ilan edildi.
Artık Ortadoğu'nun eskiye dönmesine ilişkin bütün kapılar kapanmış;
siyonizm treni son durağa yaklaşmıştı.
Bu arada kuzeyde Fransızlar ve İtalyanlar bütün mevzilerini terk ederken
"Anadolu İsyanı" hız kazanıyordu. Mustafa Kemal Paşa, Haziran 1922'de artık Yunan işgaline tamamen son verecek savaşı başlatma kararını alıp orduyu hazırlamaya başlamıştı. Büyük Taarruz
26 Ağustos 1922'de başladı, 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlandı.
Yunanlar 9 Eylül'de İzmir'den gittiler.
***
Soğuk savaş sonrası
Türkiye'nin Batı Bloku ile nihai el sıkışmasının başlangıcı, Truman doktrini
çerçevesinde 12 Temmuz 1947 yılında
ABD-Türkiye ikili anlaşmasıdır.
Mayıs 1948'de İsrail'in kuruluşu ilan edilir...
Türkiye'nin soğuk savaş pozisyonunu tartışılmaz biçimde pekiştirdiği tarih ise
Temmuz 1948'dir. O tarihte ABD-Türkiye Ekonomik İşbirliği anlaşması yürürlüğe girer...
Bir yıl sonra Türkiye, İsrail'i tanır.
***
Tabii şu da ilginçtir ve
bizde pek konuşulmayan şeylerdendir...
Polonya'da doğmuş, 1906'da ateşli bir siyonist olarak Filistin'e göç etmiş, 1912'de çok kısa sürede Türkçe öğrenip İstanbul'da hukuk eğitimi almış, sonra New York'a yerleşmiş ve yıllar sonra
İsrail'in kurucu başbakanı olmuş Ben Gurion tebdil-i kıyafet 28 Ağustos 1958'de Ankara'ya geliverdi.
Yani 1956'daki Süveyş krizi ve Arapİsrail savaşının ardından...
Niçin gelmişti Gurion?
Menderes'le siyasi koordinasyon ve istihbarat anlaşması yapmak için...
Hep düşünürüm; Menderes'in 27 Mayıs'ta düşürülüşünün ardında İsrail'e verdiği sözleri tutmayışının bir payı var mıdır?
***
"Ne yazıyorsun be adam?" dediniz belki içinizden...
Zihnim geçmiş ve bugün arasında gidip geliyor işte!
Zamanlar, yıllar, tarihler...
Hepsinin garip bir dokusu var...
İsrail oraya iki büyük paylaşım savaşının ürettiği konjonktürde, önce ciddi bir Yahudi göçüyle, sonra da devlet olarak konduruldu...
Ve olup bitenler kaçınılmaz olarak bizim Anadolu maceramızla da ilintilidir.
***
NOT DEFTERİ
Bir önceki dakikaya hoş geldiniz. Her şeyin hâlâ mümkün olduğu o son dakikaya. (F. BEIGBEDER / Kuzey Kulesi, 107. Kat)