HAŞMET BABAOĞLU

Kişisel bir sözlük: Sevinç

Bayram telaşı yorgunluk, koşuşturma, didişme, itişme üretecek ama sevinçlere hiç yer açmayacaksa...
Hele misafirlikler, bayramlaşmalar derken kalp kırıklıkları yine baskın çıkacak, coşkulu muhabbetler çarçabuk sönüverecekse...
İçinde dolu dolu sevinç yoksa, bayram, bayram mıdır?
Öylesini neyleyelim?

***

Nostaljik duygulara kapılmak artık pek demode diye eski bayramların neşesinden, çocukluk bayramlarımızdan, bayramlık giysilerin yol açtığı kalp çarpıntılarından söz etmez olduk ya...
Düşünüyorum bazen...
Acaba doğru mu yaptık?
Sakın hayatımızdan o klişe, bu demode diye sevinçleri de çıkarmış olmayalım; rutinler kaldı ama neşesi ve kalp çarptıran heyecanları soldu sanki...

***

Sosyal medyada görmüştüm...
Bir hekim dostumuz, çocukluğunun bayramlarını şöyle hatırlıyordu: "Arife günü: Ayağımızda Konya lastiği ayakkabı, elimizde değnek, çamura şekil çizerken o gün alınmış ve yarın giyeceğimiz afili ayakkabıyı balkondan gösteren anne ile karşılıklı edilen tebessümdü bayram...
Ve babanın sigara yakıp sizi izlemesi..."
Şu sahne usul bir sevincin bütün aileye yayılışını nasıl güzel anlatıyor...

***

Şimdi bayramla ilgili yanını bırakıp bütün hayatımıza bakalım mı?
Yetişkinliğimizi sarıp sarmalayan sevgilerimize, sevme biçimlerimize göz atalım mı?
Çok uzun zaman önce "Kısır Sevgiler Yerine Sevinç" başlıklı bir yazı kaleme almıştım...
Orada yazdıklarıma hâlâ sadığım...
Sevince gözümüz dönüyor, tamam!
Sevdiğimiz için eziyor, sevildiğimiz için eziliyoruz falan...
Nasıl bir sevgiyse artık...
Ama bir şey hep eksik kalıyor...
Laflara bakarsanız ortada çokça sevgi var, herkes birbirini seviyor ama ortada sevincin, sevinmenin zerresi yok!
Olduğunda da bir şimşek çakımı sürüyor, sonra ortalık kararıyor.
O hâlde esas kritik nokta orası...

***

Sevelim, sevilelim demekle olmuyor...
Sevilme karşılığında ödünç verilmiş sevmelerle olmuyor...
Tek bir taşı bile yerinden kıpırdatamaz bu sözle cilalanan sevgiler...
O kuvvet sevinçle gelir çünkü...
Sevinç doğurmayan sevgi neye yarar?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.