Dünyanın gidişine bakarken...
Karamsar mıyım?
Gayet akılcı bir cevap istiyorsanız...
Evet!
Tersi mümkün değil...
***
Kötümser miyim?
Hayır!
O bambaşka bir şey...
Kötüye teslim olmaktır kötümserlik.
***
İyimser miyim?
Olmam gerekiyor...
Çünkü paranın krallığına, dört nala koşturan zulüm düzenine ve karanlık zekâ oyunlarına teslim olmuş yeryüzünün İlahi Plan tarafından sonuna kadar başıboş bırakılacağına inanmıyorum...
***
Ama İNSAN fena bir sınavda artık!
Adalet duygumuz bulanıklaşmamış olsaydı...
Burnunun dibinden ötesini göremeyen, banka hesaplarından başka bir "varlığı" olmayan insanlar hâline getirilmeseydik...
Yüz milyonlarca insan, Gazze'den haberi olmadan gününü kurtarmak için çırpınmaya mahkûm edilmemiş olsaydı...
"Elbette bu sınavdan da geçeceğiz" derdim.
***
Lakin önce külahı önümüze koyup doğru bir muhasebe yapmalıyız.
Ve canımızı acıtan gerçeklerden kaçmadan tabii...
ABD ve İsrail bu yola yarısından dönmek için çıkmadılar.
Dünya kamuoyu veya başka dinamikler belki buna zorlayabilir onları...
Ama kendi istekleriyle bu yoldan dönmezler.
Durup dururken başlamadılar.
7 Ekim'le tetiklenmiş falan değiller.
Size olup bitenleri böyle anlatan yorumcular ya sersem ya da alçaktır.
Yaşananlar çok uzun zamandır hazırda bekleyen bir projenin yürürlüğe konulmasıdır...
Dolayısıyla koydukları hedefe ulaşmak isteyeceklerdir.
***
ABD seçimleri, bla bla diye konuşup duranları da unutun!
Netanyahu soykırımını sürdürürken dünya kamuoyu oyalansın diye önüne sürülmüş bir tezgâha dönüştü bu iş...
Trump'ı veya Kamala'yı gerçekten bir siyaset aktörü gibi anlatanlara aldanmayın...
Olaylar büyüyerek sürecek...
Seyirci kalan kitlelerin de içlerini boşaltıp posalaştırıncaya kadar...
İstedikleri bu!
***
İşte bütün bunlar yüzünden diyorum ki...
Karamsarlığımız dikkat alanında kalsın, bir kambura dönüşmesin...
Dik duralım!
En sonunda...
Yanlış anlaşılmasın ama...
En sonunda, diyorum.
İNŞALLAH biz kazanacağız!
***
NOT DEFTERİ
Eve dönerken, kendi evine, başkalarını da düşün
(Unutma çadırların halklarını)
Yatıp yıldızları sayarken başkalarını da düşün
(Uyuyacak yer bulamayanları) (MAHMUT DERVİŞ / Badem Çiçeği Gibi)