"Sahiden kimsiniz? Sahici kimliğiniz nedir?
2035'teki kimliğimi mi soruyorsunuz?
Evet! Onu soruyorum.
2017 Elazığ doğumluyum, dedi delikanlı.
FELAKET'ten sonra
ONARIMCILAR'a katıldım."
***
Yukarıdaki satırlar rahmetli
Alev Alatlı'nın diğerlerine göre üzerinde pek
az durulduğunu düşündüğüm romanı
Rüya'dan bir bölüm...
İlk baskısı 2001 yılında yapılmıştı.
Geleceğe fırlatılmış bir düşünce romanıydı.
"Yeni Dünya Düzeni" cemaati iktidarını tüm gücüyle yeryüzüne yaymaya çalışırken ortaya çıkan "Onarıcı Türkler"in hikâyesini anlatıyordu.
Farkındasınızdır, herkes Alatlı'nın medyatik sözlerini alıntılıyor...
İyi yapıyorlar ama bu yaklaşım bir yandan da Alatlı'nın düşünce dünyasını ve uzgörüsünü daraltıyor.
İşte bu yüzden...
Okuması nispeten zor olan
Rüya'dan aşağıya bazı tadımlık alıntılar seçerek
atmosferi değiştirmeyi seçtim...
***
"Savunmadaydık. Ya düşünü kurduğumuz bir gelecekte yaşıyorduk ya da hayal ettiğimiz bir geçmişte. Kendimize ait bir cümlemiz yoktu (...)
Gün kaybolmuş gibiydi, Gün'ü savuruyor, Gün'ü acımasızca tüketiyorduk."
***
"Bizim saptadığımıza göre kadınlık mekândan münezzeh. Korunması gereken
Erkeksi İlke. En azından bu aşamada. Erkekler, beyaz turnalar gibi. Sazlıkları insanlar tarafından yok edilen beyaz turnalar. Yukarıdakiler, erkeği üremenin temel unsurlarından birisi olmaktan çıkarmak üzereler."
***
"İyi bir erkek tarafından sevilmek, onur verir. Ama dünyanın tezgâhlarından geçmiş bir erkek tarafından sevilmek, işte o muhteşemdir!
Hakkını vermek gerekir."
***
"Sıçramaya hazır bir panter gibi sağlam bas toprağa.
Tekerlek gibi dön, yay gibi esne, başak gibi eğil. Rüzgârda bir yaprak gibi sürüklen, suda kurşun gibi gömül."
***
"Doğmaya göresiniz" diye mırıldandı Kadızade, "Doğduktan sonra
tek umudunuz cesaretiniz, tek güvenceniz muradınız."
***
"Türkçe'nin tüm imkânlarını seferber etmemiz gerekir. Evet,
kelimeler mukaddestirler çünkü, zihnikemale giden yolun yapıtaşlarıdır (...) Hakikati bulduğunu sanan susarsa, kendisini susturmaya yelteneninki kadar ağır bir suç işlemiş olur."
***
"Şubat gecesi...
Gökyüzünde türbülans... Ay doğmadı, iskorpitler karanlıkta kaldı..."