Bizim malum tayfa öyle bir düştü ki, dibi buldu...
Şimdi dipten daha dibini arıyorlar...
Hollanda'nın meşhur platin saçlı İslam düşmanı politikacısı
Geert Wilders'a "Erdoğan yerine sana oy verseydik keşke!" mesajları gönderecek seviyeye
düşmek nasıl tarif edilebilir ki?..
***
Wilders günlerdir hazdan dört köşe sosyal medya mesajları yağdırıyor.
"Bakınız, medeni Türkler bile Erdoğan'a karşı beni destekliyor"
havasında...
İslam ve Türk düşmanı olduğu sabit bir adamla cilveleşecek kadar
yerini yurdunu kaybetmiş insanlar yetiştirmiş olmak bizim üzeri asla örtülemeyecek ayıbımız...
***
Hollanda Özgürlük Partisi'nin medyatik politikacısı Geert Wilders'ın üzerinde uzun uzadıya durmak doğru mu?
17 Yaşındayken İsrail'e gidip iki yıl kolektif çiftliklerde "çalışmış"
(biyografilerinde öyle yazıyor, ne çalışmış,
nasıl çalıştırılmış, tartışılır!) bir genç
adamdan şimdi kitleleri Müslümanlar
ve mültecilerin üzerine kışkırtan bir
politikacı çıktı...
Wilders'ın gözünde Müslüman mültecilerin hiçbir değeri yok.
Yeni sağcı politikacıymış, libertermiş, şuymuş, buymuş;
bu tasnifler de artık anlamaya yaramıyor.
Sorsan, Müslüman politikacıları Hitler'e benzetiyor.
Ama kendisinin her hali ve özellikle yok edici nefreti Hitler gibi...
O yüzden derim ki...
Uzmanlar klişeleri bir yana bırakıp daha yeni bir gözle bu tür politikacıların üzerinde durmalı!
***
Lakin beni asıl ilgilendiren nokta şu...
Mülteci nefreti ve tiksinme üzerine kurulu toplumsal dizayn mekanizması sadece Avrupa'da yok.
Bu mekanizma bizde de çalıştırılıyor ve yanlış sığınmacı politikaları işin içinden çıkmamızı zorlaştırıyor.
Bir düşünün...
İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Antalya'da ne çok "Hollanda" var!
Oralarda Wilders'ların serpildiği gerçeğine hazır mısınız?
Bu tiplerin türlü çeşitli artistliklerine bakıp gülmek veya dudak bükmek işe yaramaz.
Dünya eski dünya değil.
Her yer aynı nefret rüzgarlarının etkisi altında...
***
NOT DEFTERİ
Kendimizi kandırmaya gücümüzün yetmediği sıralarda, atasözleri şaşılacak kadar yararlar işimize. (A. PUŞKİN / Yüzbaşının Kızı)