"Türkiye'ye her geldiğimde iş insanlarına söylüyorum.
Yokuştan aşağıya freni boşalmış bir kamyon üzerimize doğru geliyor ve biz seyrediyoruz. Somut adımlar için gecikiyoruz.
Yeni hükümet konuyu en temel gündemi yapmalı..."
Şimdi bu sözleri okuduğunuzda ne düşündünüz?
Enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik mi aklınıza geldi?
Yoksa muhtemel büyük savaşlara veya yeni pandemilere hazırlık mı?
Ama dikkat ediniz, bu cümlelerin sahibi, konuyu
"iş insanları"na açmış her seferinde...
Demek ki "iş insanları"ndan ötesi
teferruat...
O hâlde konu ne?
***
Bu sözlerin sahibi, 2021'de Dünyanın En Etkili İsimleri listesine giren
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol...
Küreselcilerin pek sevdiği bir isim.
2022 Davos'unun da gözde konuklarındandı.
ABD'li yetkililere sorarsanız...
"Gezegeni kurtarmak" konusunda Birol'dan mutlaka fikir almak gerekiyormuş...
***
Üç yıldır ısrarla yazıp çiziyorum;
ulus devletlerin işi çok zor.
Küreselciler devletlerin boynuna geçirdikleri boyunduruğu çaktırmadan sıkıyorlar...
Karbon emisyonunu azaltmak için tüketilen fosil yakıtların karbon miktarı üzerinden hesap edilen vergiye "karbon vergisi" deniyor.
Fatih Birol'un kamyon benzetmesiyle kastettiği de şu: AB ülkeleri çok yakında "sınırda karbon vergisi" uygulamasına başlayacak.
İhracatının büyük bir kısmını AB ülkelerine yapan Türkiye'nin bu konuyu ağırdan alması, çok önem verdiğimiz dış ticaretimizi zora sokacak.
***
Anlayacağınız...
Senin, benim, sade insanların ve ulus devletlerin hayati önemde gördükleri meseleler "yeni dünya düzeni" kurgucularının umurunda değil.
Onlar kendi işlerine bakıyorlar.
Yeni vergilerin halka getireceği yükler mi?
"İşin bu yanını da devletler düşünsün" havasındalar.
***
Her şey gelip geçtiğinde...
Bütün dünya hizaya getirildiğinde...
Çıkıp "Bilim insanları yanılmış, meğerse iklim değişikliği ve karbon salımı problemi doğal bir süreçmiş" derler mi?
Ne fark eder!
O arada...
Geçen yüzyılın şişirip palazlandırdığı orta sınıflar cavlağı çekmiş, ulus devletler de teknik organizasyonlara dönüşmüş olur...
Nasıl bir döneme rast geldik, Yarabbim!..
***
NOT DEFTERİ
Çalışma öyle mutlaklaştırılmıştır ki, çalışma saatleri dışında geriye kalan tek zaman "öldürülecek" zaman olur. (BYUNG-CHUL HAN / Zamanın Kokusu)