Farkındasınızdır...
Hastanelerdeki, devlet dairelerindeki, belediyelerdeki yavaşlıklar, vatandaşı darlamalar, işi uzatmalar,
"Bugün git sonra gel"ler dikkati çekmeye başladı...
Seçim öncesi belli kesimlerin kışkırttığı bir tür huzursuzluk atmosferi mi?
Yoksa bürokraside de mental bir yorgunluk mu var?
***
İki gündür mahallede (bildiğimiz sokak işte!) laflıyorum...
Konu dönüp dolaşıp
"Bürokrasi eski günlere mi dönüyor?" sorusuna geliyor.
Bankonun arkasındaki personel ile önündeki vatandaş arasında dil birliğine ulaşmak ne güzeldi!
Araları yeniden açılıyor mu?
Üzerinde durulması gerek...
***
Sokağı önemseyen kaç siyasetçi var, bilemiyorum.
Hak yemiş olmayayım ama...
Aklıma Cumhurbaşkanımızdan başkası gelmedi şu an...
***
Sade insan ile kamuoyu anketleri ayrı çizgilerde yürüyorlar.
Mesela araştırmacılar şu meşhur
"kararsızlar" kesimini nerede buluyor, anlamıyorum.
Sokakta herkes "kararlı" ama hafiften de her şeye atarlı...
***
Tanıdığım gençler var, bu yıl evleneceklerdi, birer birer erteliyorlar...
Uygun fiyata kiralık iki göz oda bulanların üç gün üç gece bayram yaptıklarını duyuyorum.
Hemen her kesim iftar sonrası dışarıda içilecek çayların hesabını yapıyor; çayın 15 lira olduğu yerlerde sahura kadar çay içtin mi, yandın!
Camekânına
"çay 5 lira" yazan yerler, emeklilerin gözdesi...
Bu arada mahalleye
Uzakdoğu rüzgârı da geldi. Japon pankeki yapan bir mekânın
önündeki kuyruk uzadıkça uzuyor; gençler
harçlıklarını
köpürünceye kadar çırpılmış yumurtaya yatırıyor.
***
Berberde bile futbol konuşulmuyor artık...
Hangi takviyeler bağışıklığı güçlendirir tartışması bile daha geniş yer tutuyor.
Derbide atılan gollerin muzdaki potasyumun hesabı kadar etkisi olmadı, not düşmüş olayım.
***
Sosyal medyada hızla gelişen savunma sanayimiz hakkında çok sayıda çapsız eleştiri ve yalan yanlış küçümseme ifadeleri görüyoruz ya...
Mahalle çok farklı...
Sosyal medyada o lafları edeni burada pişman ederler, öyle söyleyeyim.
Sokakta memleket meselesi asla "et, met" meseleleriyle karıştırılmıyor.
***
NOT DEFTERİ
Kolaya kaçarak geçiştirmeye çalıştığımız her zorluğun biraz sonra daha büyük bir çetinlikte önümüze çıkacağını, belki de artık geri dönülmez bir hâle geleceğini unutmamak... (KEMAL TAHİR / Notlar-8)