Küreselcilerin ortalığa "tarihçi düşünür "diye salıp gazladığı
Yuval Noah Harari giderek alçaklaşıyor.
Apaçık olan şeyleri gözünüze baka baka eğip bükmek ve okurlarını iyiden iyiye aptal yerine koymak başka ne
anlama gelir?
Son yazısında Rusya'nın Ukrayna operasyonunu eleştirip dehşet duygusu uyandırmak için şöyle bir cümle kuruyor: "Büyük güçler arasında 1945'ten bu yana tek bir savaş örneğine ya da uluslararası alanda tanınan bir devletin zorla fethedilerek yok edildiği tek bir hadiseye şahit olmamıştık."
Uyanık! Aklı sıra ABD'nin Vietnam, Irak savaşlarını unutturacak!
Üstelik şunu da biliyor elbette adam...
Kendini zeki sanan sersemleştirilmiş okurları için
Afganistan diye bir ülke yok mesela, işgalini falan ne umursasınlar!
***
Tabii Harari, arada malum "kıtır"ını da atıvermiş: "Küresel düzeni yeniden inşa etmek, 2010'larda çöken sisteme geri dönmek anlamına gelmiyor.
Ortaya çıkacak yeni ve daha iyi bir küresel düzen, Batılı olmayan güçlere daha önemli roller vermelidir."
***
"Çok satanlar"ın en çok satan yazarı Harari'nin Atlantic'te çıkan yazısını okurken aklıma dostum Dr. Mehmet Akif Şimşek'in sözü geldi:
"Çok satanlar listesi gerçekte çok satması istenenler listesidir."
***
Perşembe günkü "Gelecek Geliyor" başlıklı yazım hakkında bir anne okurumdan gelen yorum: "Geçenlerde ergenlik çağındaki kızım bana 'Anne ben senin gibi gebe kalıp doğurmayı hiç çekemem,
en iyisi taşıyıcı anne tutmak, o zamana kadar çok normalleşir zaten, öyle ağzını açıp bakma!' dedi."
***
Bilmem farkında mısınız?
Ronaldo sadece yaşı yüzünden değil, neredeyse bir "karakter" olarak da
tasfiye ediliyor. Önce Manchester United'da, daha sonra doğrudan kendi milli takımı içinde asabı bozuldu.
Vurgulamak gerek, Ronaldo antisiyonist, anti-küreselci çıkışlarıyla dikkat çeken ve
yeryüzünde futbolun uyuşturamayacağı kadar dertli kitlelerin bulunduğunun farkında bir yıldızdı.
***
Havalı ve deniz mahsullerine gereksiz taklalar attıran balık restoranlarını terk edeli çok oldu. Oralara "date"ciler ve yeni palazlanmış zenginler gitsin. Uyar! Ben salaş ama işini iyi yapan balıkçıları seviyorum. Yıllardır bir gözdem var:
Beykoz Gül Balık. Çorbası muhteşem, ızgaraları sulu sulu. Bu işi bilenler, daha ne isterler.