Bir cinayet girişimi, milyonlarca sterlinlik müze soygunu ve lüks bir hırsızlık… Tüm bu olaylar, beş yıl boyunca Thames Nehri'nin derinliklerinde saklı kalan bir tablet sayesinde çözüldü.
Londra'nın doğusunda Woodford'da bir evin camlarından içeri açılan altı el ateş… İsviçre'de bir müzeden çalınan Ming Hanedanı'na ait paha biçilemez antikalar… Kent'teki lüks bir rezidansa sahte polis kimlikleriyle düzenlenen soygun…
Birbirinden bağımsız gibi görünen bu üç olay, tam altı yıl süren bir polis soruşturmasıyla birleştirildi. Ve olayları çözen kritik kanıt, kimsenin tahmin edemeyeceği bir yerde bulundu: Thames Nehri'nin kumlu kıyılarında gömülü bir tablet!
CİNAYET GİRİŞİMİYLE BAŞLAYAN SORUŞTURMA
Her şey, 11 Temmuz 2019 akşamı, Londra'nın en varlıklı semtlerinden biri olan Woodford'da yaşanan silahlı saldırıyla başladı. Altı el ateş edilen ev, ünlü komedyen Russell Kane'e aitti ancak o sırada evde kiracı olarak kalan kişi bambaşkaydı: Paul Allen.
Allen, İngiltere tarihinin en büyük soygunlarından birinin baş aktörlerindendi. 2006 yılında, Kent'teki bir para nakil merkezine giren maskeli çete, 53 milyon sterlin çalarak tarihe geçmişti. Ancak Allen'ın suç dolu geçmişi, onun için bir tehdit haline gelmişti. Daha önce de saldırıya uğrayan Allen, ailesiyle birlikte Woodford'daki lüks bir eve taşınmıştı. Ama tehlike peşini bırakmadı.
O akşam açılan ateş sonucu Allen ağır yaralandı, omurgasına isabet eden bir kurşun onu felç etti. Ancak saldırganlar kaçmayı başardı.
Polis için bu saldırının arkasındaki isimleri bulmak büyük bir mücadeleye dönüştü. Ama kimse, çözümün beş yıl boyunca Thames Nehri'nin dibinde beklediğini bilmiyordu.
NEHRİN DİBİNDEKİ SIR
Ekim 2024'te, Londra polisinden bir memur, metal dedektörüyle Thames kıyısında arama yaparken, yaklaşık bir inç kumun altında gömülü bir tablet buldu. Cihaz yıllardır suyun altında kalmıştı ama içine takılı pembe bir SIM kart hâlâ yerindeydi.
Adli uzmanlar, bu tableti temizleyip içindeki verileri kurtardığında, uluslararası bir suç şebekesinin adım adım işlediği suçları kayıt altına aldığını fark etti!
SOYGUN SUİKAST VE LÜKS HIRSIZLIK...
Tabletten çıkarılan arama kayıtları ve GPS verileri, saldırının faillerine doğrudan işaret etti: Louis Ahearne, Stewart Ahearne ve Daniel Kelly. Ancak bu üçlü, yalnızca cinayet girişimiyle değil, uluslararası sanat hırsızlığıyla da bağlantılıydı!
Polis, yalnızca bir ay önce, bu isimlerin İsviçre'nin Cenevre kentindeki Doğu Sanatları Müzesi'ne düzenlenen soygunun da baş aktörleri olduğunu ortaya çıkardı. Müze kapıları balyozlarla kırılmış, 14. yüzyıldan kalma Ming Hanedanı'na ait paha biçilemez bir porselen vazo, bir şarap kadehi ve bir kase çalınmıştı. Bu eserlerin toplam sigorta bedeli 2.8 milyon sterlindi.
Ancak hata yapmışlardı. Soygun sırasında Stewart Ahearne, kaçarken kapının kenarına sürtünerek DNA örneğini bırakmıştı. Dahası, kaçış için kullanılan Renault Koleos marka araç, Cenevre Havalimanı'ndan kendi adına kiralanmıştı!
Londra'ya dönen çete, çaldıkları antikaları satmak için harekete geçti. Ancak İngiliz polisi, durumu öğrenip sahte sanat tüccarlarıyla bir tuzak operasyonu düzenleyerek iki çete üyesini Mayfair'deki lüks bir otelde kıskıvrak yakaladı.
SUÇLULARIN PEŞİNİ BIRAKMAYAN DELİL
Ancak polis, Woodford'daki saldırının nasıl bu kadar kusursuz planlandığını çözmeye çalışırken, Thames'ten çıkarılan tablet tüm gizemi aydınlattı.
İçindeki SIM kart, çete üyelerinin birbirleriyle haberleştiği yanmaz telefonlarla (burner phone) bağlantılıydı. Ayrıca GPS verileri, çetenin saldırıdan önce Allen'ı nasıl takip ettiğini kanıtlıyordu. Polis, eBay ve Amazon'dan satın alınan bu telefonlara ve GPS takip cihazlarına ulaşarak, saldırının nasıl planlandığını gözler önüne serdi.