Kıbrıs'ta yaşananları izlediğinizi düşünüyorum. Bir köye yol yapılacak ama Birleşmiş Milletler gücü müdahil olmaya kalkıyor. Halbuki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar açıklama yaptı. Konu güvenliği ilgilendirmiyor. Basitbir ulaşım meselesi. Ama bir anda egemenlik konusuna dönüşebiliyor.
Dünyanın dört bir tarafında katliamlara bile sessiz kalmayı alışkanlık haline getirmiş olan BM Kıbrıs'tabildiğiniz aktif bir direniş göstermeyekalkıyor. İşin gereksizce büyümesini beklemiyorum ama Kıbrıs konusunun aslında ne kadar da ince bir çizgide durduğunu gördük sanırım. Kıbrıs BM tarihinin çatışmasızlık bakımından hep bir başarı hikayesi olarak görülmüştür. Örnek olarak gösterilmiştir. BM'nin işe yarayabileceği ve adil bir tavır sergileyebileceği Kıbrıs örneği üzerinde tartışılır. Halbuki alakası bile yoktur. Kıbrıs'ta bunca yıldırçözüm bulunamamışsa bile istikrarda korunmuştur. Ancak istikrarın BM barış gücüyle pek de alakası yoktur. Kıbrıs'taki statükonun veistikrarın devamı BM'de bağımsızbazı dengelerin sonucudur.Türkiye'nin Kıbrıs TürkCumhuriyeti'ne verdiği destek nedeniyleRum kesimi kurulu düzeni bozacakbir adım atma cesaret ve kapasitesinesahip değil. Yunanistan da aynıdurumda. Başarılı bir şekilde manipüleetme ihtimali olmayan bir alanıkarıştırması pek beklenmez. Zaten bunedenle hem Yunanistan hem de Rumkesimi konuyu hep uluslararası kurumlarnezdinde değerlendirme ve müzakereetme eğilimi gösterir. Zaten bu türuluslararası kurumların da kendilerinikayırma gayreti olduğunu da hemYunanistan hem de Rum kesimi bilmektedir.Türkiye ikili müzakereleri tercihederken onlar hep uluslararasılaştırmaderdine düşer.
Yunanistan ile Türkiye arasında birçok konunun tıkanmış olması da aslında aynı tuhaf dengenin bir ürünüdür. Yetmişdört Barış Harekâtı'nı yapmış ve konumunu almış bir Türkiye için BM'nin varlığı eldekini koruma ve barış imajı vermek için önemliydi. Ancak şu an itibariyle BM'ninvarlığı Türkiye için çok da tercihedilebilir bir durum değil. Yakın zamanda bu ve benzeri sorunlarla tekrar tekrar karşılaşabileceğimizi düşünüyorum. Azerbaycan ve Rusya gibi devletlerin son zamanlarda Türkiye'nin beklentilerine uygun adım atma ihtimali doğdu. Bunun Batılı birçok başkent ve Yunanistan da farkında. Kıbrıs konusunda ellerindeki en yakın malzeme de BM ve diğer uluslararası kurumlardır diyebilirim. O nedenle de çeşitli bahaneler üzerinden bu tür gerilimlerin üretilme ihtimali artış gösteriyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.