Kongre süreci CHP'de çekişmeli ve çalkantılı geçiyor. Kimi değişimden bahsediyor kimi özeleştiri yapmak gerektiğini anlatıyor. Herkes aynı zamanda birbirini eleştiriyor. Bakıyorum da hepsi haklı. Nasıl mı? Şöyle:
Mesela Özgür Özel, "Atatürk'ün ardına saklanmaktan vazgeçmeliyiz" demiş. "Yüzde 25'e takılıp kalmamalıyız" demiş. Haksız mı? Haklı.
Örsan Öymen, "İki seçim kaybeden bırakıp gitsin" demiş. O da haklı.
CHP Ankara İl Kongresi'ni kazanan, Kılıçdaroğlu'nun desteklediği Ümit Erol da Özgür Özel'i hedef alarak "Beş dönem vekillik yapan bırakıp gitsin" demiş. Yetmemiş. Vekil listelerini yapan sekiz kişilik heyeti de suçlamış. Haklı mı? O da haklı. Ama nedense hepsi doğrunun ancak yarısını söylüyor.
Mesela Ankara İl Başkanı, sekiz kişilik heyetin içindeki Özgür Özel'i eleştiriyor da o heyeti kuran ve yetkilendirenKılıçdaroğlu'nu suçlamak aklına gelmiyor.
Özgür Özel mevcut yönetimi yüzde 25'e takılıp kalmakla eleştiriyor; ama kendisinin mevcut yönetimin entepesindeki üç beş isimden biriolduğunu söylemiyor.
Kimileri bu partinin artık "Atatürk'ün partisi olmaktan uzaklaştığını" da söylüyor. Kılıçdaroğlu'nun 12 seçim kaybettikten sonra gitmesi gerektiğini anlatıyor.
İyi güzel de bu şimdi mi aklınıza geliyor. Hepiniz bu partinin ya yöneticisiydiniz ya amigosu. Kılıçdaroğlu'nu yere göğe sığdıramıyordunuz. Biz buna benzer lafları ederken her türlü hakareti yağdırıyordunuz. 12 seçimden sonra mı aklınız başınıza geldi?
Dikkat ederseniz, bu söylemlerin hiçbir yerinde yeni bir siyaset, yenibir vizyon ortaya koyan yok. Herkes "Sen git, ben geleyim" derdinde. İşte tam bu nedenle CHP'den ne kendine bir hayır geliyor ne de memlekete. Keşmekeş sürüp gidiyor.
Ama benim favorim hâlâ Kılıçdaroğlu. Herkes en azından yarısı haklı sayılabilecek bir söylem üretirken o hâlâ aynı kafayla böyle bir düzlemde bile en anlamsız sözleri söylemebecerisini gösterebiliyor.
TRT izleyen vatandaşları suçlayabiliyor. Seçmeni cahil ilan ediyor. Parti üyelerini çalışmamakla eleştiriyor. Seçim sonuçlarının meşruiyetini bile sorguluyor. Ufacık bir doğruluk ve haklılık payı yakalamak gibi bir derdi bile yok. Bu da bambaşka bir başarı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.