İyimser biri olduğum söylenemez. Genelde karamsar olmaktan da kaçınırım. Gerçekçiliğin her ikisinden de uzak durabilmekle mümkün olduğuna inanırım. Bu konuda akademik olarak da yeterince kafa patlatmışlığım vardır. Ama buna rağmen toplumumuzdaüretilen karamsarlıkhavasına biranlam veremiyorum. Bir tür hikâye sürekli üretiliyor. Örneklendirme ve doğrulama ihtiyacı duyulmadan tekrar ediliyor. Türkiye'nin eski güzel günlerinden dem vuruluyor. Şöyle bir yokluyorum kendimi. Bulmaya çalışıyorum. Neyi güzeldi bu eski günlerin? Ona kıyasla biz bugün ne haldeyiz? Elimden geldiğince gerçekçi bakmaya çalışıyorum. Hatta karamsarlık denemeleri yapıyorum. Ama yine de üretilenhavaya destek olacak bir kıyasçıkmıyor karşıma.
Düşünüyorum. Acaba bu insanlar eskinin neyine özlem duyuyor? Bu ülkede darbelerle başbakanlar ve bakanlar idam ediliyordu. Binlerce faili meçhul vardı. Terör gücünün zirvesindeydi. Ülke yönetilemiyordu. Toplumun büyük bir kesimi siyasetten ve kamu yaşamından dışlanıyordu. Üniversiteye herkesin girmesi serbest değildi. Başörtülü çalışmak bir yana üniversite okumak bile yasaktı. Ülke ekonomisi IMF'nin kucağındaydı. Yerli üretim yoktu. Teknoloji üretimi hayal dahi edilemiyordu. Hükümetler at pazarlığı yapan siyasi liderlerin kısa süreli koalisyonlarıyla sürüklenip gidiyordu. Asker yargı mensuplarına ders gibi brifingler veriyor, "dindar insanların ülkeyezararını" anlatıyordu. Gazeteler ve gazeteciler de bu düzenin parçasıydı. Öyle haberler yapıldı öyle manşetler atıldı ki şöyle kabaca gözünüzün önüne getirseniz ne demeye çalıştığımı anlarsınız. Bırakın lütfen saçma bir nostaljiüretmeyi. Bu ülkede emekliinsanlar maaş kuyruklarındaölüyordu. Hastanelerin hali perişandı.Unutmayın. Doksanlı yıllardaİstanbul'un içinde ve birçok şehirdetoprak yollar vardı. Çamur gündelikyaşamın bir parçasıydı. Bugün şehiryaşamından yakınanlar bunu da düşünüyormu acaba? Televolelerde mafyababalarının boy göstermesini mi özlediniz? Neyi özlediniz merak ediyorum.Nereden bakarsanız bakın Türkiyeson 300 yıllık tarihinde hiç bukadar iyi durumda olmadı. Bu eskininbilmediğim bir iyi tarafı varsa anlatınbana.
Yok, söyleyemezsiniz. Çünkü asıl mesele bu değil. Siz eski güzel günlerideğil, eski imtiyazlı günleriniziarıyorsunuz. Eski güzel günler diyebir şey yok. Eskiden azgın azınlıkbüyük kalabalıklara kolayca hükmederdi.Bence siz onu özlüyorsunuz.Biz mi? Biz ileri bakıyoruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.