Zaten durum pek iyi değil. Dünyanın her tarafında ciddi seviyelerde yabancı düşmanlığı var. Şimdi koronavirüs nedeniyle sınırların gittikçe kapandığı dünyada yabancı düşmanlığının daha da fazlalaşması ihtimali tartışılıyor.
Özellikle seçim sürecine yaklaşan Amerika'da Trump bu konuyu bile isteye tekrar açıyor. Bir düşmanlaştırma arayışı olacağı kesin. Baştan beri virüse Çin virüsü diyen Trump günah keçisi arayışında olacaktır. Amerikan ekonomisinin sarsılacağı, özellikle de Trump'ın ve seçmeninin çok önemsediği işsizliğin yükseleceği ortada. Trump'ın bu krizi kötü yönettiği tartışmaları da yapılıyor. Her gün basın toplantılarında gazeteciler ve Trump birbirine giriyor.
Böyle bir ortamda meselenin aşırı derece siyasallaşacağını ve akla gelemeyecek yönlere savrulabileceğini biliyoruz.
Sanki salgın meselesine çare olacakmış gibi Trump sınır geçişlerine yeni düzenlemeler geleceğini ve Amerika'ya girişlerin zorlaştırılacağını duyurdu bile. Halbuki bu yek başına salgının ülkeleri vurmasına engel değil.
Halbuki Amerika'daki salgının yüksek seviyelere erişmesi sadece sınır güvenliğiyle de ilgili değil. Salgın dünyanın en ücra köşelerine kadar gidiyor. Amerikan hükümeti muhtemelen asıl meselenin sağlık sektöründeki sorunlu yapı olduğunu göz ardı etme eğilimde olacaktır. Çünkü burada çok güçlü lobiler var. Ve bunları karşısına almaya kalkmak cesaret işi. O nedenle siyaset en kolay hedefe saldırmayı tercih ediyor.
Yabancı düşmanlığı bu noktada tercih ediliyor. Benzer söylem ve eylemleri dünyanın geri kalanında da görebiliriz. Ama buradan tek başına salgının yeni bir yabancı düşmanlığı havası doğuracağını beklemek de yanlış olur. Zaten var olan biraz da zemin kazanabilir.
Asıl mesele ülkeler arası sınır ve ticaret ilişkilerinin nasıl etkileneceği. Bu salgın hiçbir şey öğretmediyse kendi kendine yeten yerli üretime olan ihtiyacı öğretti. Sağlık malzemelerinin kapış kapış gittiği bir ortamda karşılıklı işbirliğine olan güven çöktü.
Tabii ki insanlar modern ulaşım ve iletişim araçlarını son sürat kullanmaya geri dönecek. Tabii ki insan hareketlilikleri salgın bitince geri gelecek. Ancak bildiğimiz anlamdaki neoliberal küreselleşme formatında olmayacak. Küreselleşme sınırların sorgulandığı ideolojik havasını yitiriyor.
Geriye devletlerin daha korumacı olduğu ve dolayısıyla karşılıklı rekabetin artış gösterdiği bir dünya kalacak. Yabancı düşmanlığı bunun sadece siyaseten kullanışlı bir parçasıdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.