Virüsün en çok Amerika'yı vuracağı belli oldu. Sadece pozitif çıkanların sayısından veya ölüm oranlarından bahsetmiyorum. Salgın Amerika'nın toplumsal düzenini dünyadaki tüm örneklerden daha fazla sarsabilir. Çünkü Amerika'nın berbatbir sağlık sistemi vardır.
Bilimsel anlamda dünyanın en gelişmiş ülkesinin sağlık sektöründe ciddi sorunları olduğu iddiası kulağınıza boş bir laf gibi gelebilir. Ama emin olun bu boş bir laf değil. Hayatında bir iki kez Amerika'da hastaneye gitmek zorunda kalanlar ne dediğimi gayet iyi anlayacaktır. Gece acil kapılarında beklemek, sabaha kadar evrak doldurmak, bir doktor görmek için beş saat beklemek gerekir.
Ama asıl sorun hastanelerin nasıl yönetildiği falan değil, insanların bu hastanelere ulaşmakta ve hizmet almakta yaşadığı sıkıntılar. Öylesinebir sigorta ve sağlık ilişkisi vardırki insan kendisini dünyanın gelişmişbir ülkesinde değil avcılık vetoplayıcılık düzeninde gibi hissedebilir. Yeterli miktar geliri olmadığı için sağlık sigortası yaptıramayan milyonlarca insandan bahsetmiyorum bile. Sigorta yaptıracak paranız bile olsa onların da karmakarışık düzenlemeleri ve sınırlamaları vardır. Tonlarca para ödersiniz, sigortayaptırırsınız ama diş tedavisigöremezsiniz. Amerika'da marketlerdediş dolgusu için malzeme satıldığınıve insanların kendi dişlerini amatöryöntemlerle dolgu yaptığını biliyormuydunuz? Yalan gibi değil mi? Hayırgerçek. Daha birçok konu var. Amauzmanı değilim sadece kişisel tecrübelerimdenaktarıyorum. Uzmanı olanlarlistesini yapsın görelim.
Fakat kısaca şunu söyleyebilirim. Bizde olduğu gibi ufacık bir sağlık sorununda bile beş kuruş ödemeden tonlarca tektik yaptırmak ve tedavi olmak mümkün değil. Öyle tek bir öksürük için kan tahlili falan yaptıramazsınız. Tomografi, ultrasonfalan onları hiç görmezsiniz. Çünkü çok pahalıdır. Dev sigorta şirketleri ve sağlık endüstrisi arasında öylesine bir ilişki kurulmuştur ki fiyatları aşağı çekmek neredeyse imkansız gibi. Hastaneler sigorta şirketlerine abartalı fiyatlar sunarken, sigorta şirketleri de bu fiyatları vatandaşa yansıtmaktadır. Neden mi? Çünkü serbest piyasa. Buyur buradan yak. Devlet sağlık sektörü gibi alanlara yatırım yapmayı on büyük günahtan biri gibi görür. Vatandaşa hizmet etmek yerine dev şirketlere boyun eğer. Bu şirketler devasa karlar yapar. Vatandaş da bunu normal olarak görür. Çünkü öyle alıştırılmıştır.
Ancak bizim gibi ülkelerden gidenler bunun ne demek olduğunu anlar. Bildiğim kadarıyla ülkemizde sağlık sigortası kapsamında olmayan kimse kalmadı. Devlet teşhis ve tedaviyi yaptığı gibi ilacına kadar veriyor. Daha yeni şehir hastanelerimiz yapıldı. Eğerbu salgın krizini başarıyla atlatırsakbaşarıdaki en büyük pay buyatırımların olacak.
Ama ülkemiz tuhaf memleket. Şehir hastanelerine her türlü muhalefeti yapanlar şimdilerde sahra hastanesi fikrini ileri sürüyor. Anladığım kadarıyla hastane fikrine karşı değiller. Sadece modern binalardan ve insana yarışır hizmetten rahatsızlar. Çadır hastanesi tercih ediyor olabilirler. Ülkedeki muhalefetin muasır medeniyet seviyesinden anladığı çadır devleti galiba.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.