İdlib krizini konuşurken doğal olarak hep ilk ve acil gündem maddesini ele alıyoruz. Sayısı milyonu aşabilecek muhtemel bir sığınmacı akını Türkiye'nin yüklenmek istemeyeceği bir maliyet. Yine bir başka sorun bu bölgeden kaynaklanabilecek terörist akışıdır. Her ikisi de tek başına Türkiye'nin İdlib'e müdahil olması ve Rejimin yayılmasını durdurması için yeterlidir. Ancak İdlib işininmülteciler veterörle sınırlı kaldığınıdüşünüyorsanızyanılırsınız. İdlib İdlib'den ibaretdeğil. Bu krizinnasıl çözüldüğütüm Suriye sahasınayansıyacaktır. HattaSuriye'nin de ötesindeTürk-Rus ilişkileriningeleceğini tarifedecektir. Dahası Batı ittifakının geleceğinede büyük etkisi olacaktır.
Neden mi? Çünkü İdlib Suriye iç savaşının şimdiye kadarki evresinin sonu olduğu gibi bundan sonrasının da başlangıcı olacak. Rejim ve Rusya'nın uyguladığı adımadım yayılma stratejisinin önemli birtest alanı olduğu için İdlib'de Rusyave Rejim'e verilecek tepki onlarında bir sonraki adımda ne yapacağınışekillendirecek. İdlib'de Türkiye'ningeri adım atması durumunda Rusya dahada cüretkar hale gelecektir. Hepimiz tahminedebiliyoruz ki, fırsatını bulduğunda Rusyatüm Suriye'yi kontrol etmek istiyor. Şimdiye kadar farklı türlerde uzlaşılararazı olsa da nihai olarak duracakgibi görünmüyor. Sona doğru yaklaştıkçadaha saldırgan ve daha sabırsızhale geldi. Muhtemelen bu nedenle esnekliğinide yitiriyor. Bu sürat ve hırs Rusya içinbir çuval inciri berbat edecek seviyeye ulaşırmı hep beraber göreceğiz. Ancak zamangeçtikçe daha da fazla sabırsızlık ve katılaşmaeğilimi sergileyeceği belli oldu. Bu nedenle İdlib'de son bir testyapıyor. Gerekli cevap verilmezsebir sonraki adım Afrin bir sonrakiadım da Cerablus ve Fırat'ın doğusuise daha da cüretkar olacaktır. Hattaşunu tahmin etmek zor değil. EğerTürkiye'nin direncini kırabilirse sonrasındaAmerika'yı da çıkarmanın yollarınıarayacaktır. Böyle bir gerilimesnasında hareketsiz kalan NATO'nunkredibilitesi de ağır hasar alacaktır. Üye ülkelerin her biri NATO'nun yenişartlara uygunluğunu daha da fazlasorgulayacaktır.
Putin'in kafasında böyle bir senaryonun olduğunu tahmin etmek zor değil. Eğer caydırıcılık başarısız olursa bunların sırayla sahnelenmesi zaman meselesidir. Sonunda Putin tek taraflı bir Suriye sonucu elde etmek bunu da tüm dünyaya ilan etmek isteyecektir. Suriye'deki savaşın maliyetini de Avrupalılara ödetmeye dair niyetini zaten gizlemiyor. Yeniden inşa için Avrupa ile halihazırda pazarlık yapıyor.
Buna karşın Türkiye'nin üzerine düşen rolü sonuna kadar oynadığında şüphe yok. Ancak ne Amerika ne Avrupa sorumlu tavır sergiliyor. Amerika'nın niyeti yok. Avrupa'nın kapasitesi yok. Batı dünyasındaki bölünmüşlük ve umursamazlık nedeniyle yatıştırma siyaseti kendini yeniden üretiyor. Caydırıcılık sinyallerinin vaktinde ve yeterli düzeyde verilememesi yarın öbür gün çok daha ciddi sorunlara ve çatışmalara neden olabilir.
Bu nedenle Türkiye Rusya'ya kendi başına da olsa vazgeçmeyeceğini ve eğer İdlib'de bu saldırganlık devam ederse çatışmaların tüm Suriye'ye yayılacağını anlatması lazım. Putin'in korkacağı tek şey ikinci bir Afganistan'dır. O safhaya gelmemek için zaman zaman frene basıyor. Suriyegünün sonunda Rusya için kanayanbir yara haline gelirse her şey tersinedöner. Şimdi bunu daha iyi anlamasınıbekleyeceğiz. Elimizden geldiğincede anlatacağız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.