CHP yine şaşırtmadı. Libya konusunda da milli bir tavır takınmayacağını biliyorduk. Öyle de oldu.
Parti sözcüsü çıktı kameraların karşısına. Gerine gerine konuştu. "Libya çöllerineasker göndermeyelim" dedi.
"Libya'da desteklediğimiz hükümet cihatçıdır" dedi. Hafter gibi bir çeteciyi makul bir aktör olarak sundu.
Tıpkı Yunanistan gibi. Tıpkı İsrail gibi. Tıpkı diğer Türkiye düşmanları gibi.
Aynı şeyi zaten Yunanistan söylüyor. Yunan Dışişleri Bakanı sırf kendi ülkesinin ulusal çıkarını savunmak adına Hafter'i ziyaret ederken Türkiye'nin muhalefet partisi de Hafter'e destek açıklaması yaptı. Kimdir bu Hafter? Gayri meşrubir çeteci. Libya'da BM tarafındantanınan hükümeti devirmek için uğraşanbir iç savaş lordu. Birleşik ArapEmirlikleri'nden Suud'dan para ve silahalan, Türkiye'ye tehditler savuran bir eşkıya.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz konusunda çıkarlarıyla uyumlu hareket eden hükümeti devirmekle görevli bir savaş artığı.
Ama maalesef CHP bu adamımakul buluyormuş. Hafter'i YunanDışişleri Bakanı ancak bu kadar gönüldensavunabilirdi.
Bir düşünün. Yunanistan'da bir muhalefet partisi açıklama yapsa ve Türkiye ile işbirliği yapan "Serraj hükümetinidestekleyelim" dese hali ne olurdu?
Bilmiyor mu CHP bunu? Tabii ki biliyor.
Türkiye'nin güvenliği ve çıkarları için Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin tek şans olduğu çok açık ortada. Ama umurlarında bile değil. Doğu Akdeniz elimizdenkayarsa kaysın. Kıbrıs'ın güvenliğitehdit altına girerse girsin. Yeter kiErdoğan zarar görsün.
Çok fazla söz söylemeye gerek yok.
Libya'nın meşru hükümetini savunmanın jeopolitik ve jeoekonomik açıdan ne kadar önemli olduğunu anlatmanın bir anlamı da yok.
Şöyle kabaca tarihe bir bakın ve ders alın. Osmanlı subayları o sizin "Libya çölü" diye aşağıladığınız coğrafyanın kıymetini hiç inkar etmediler. Devlet "sizi koruyamayız" dese de MustafaKemal ve Enver Paşa gibi isimler sahte kimlikler ve gazeteci kılığında Libya'ya savaşmaya gittiler. Ellerinden geleni yaptılar.
Çünkü biliyorlardı ki Libya'yı kaybetmenin daha kötü sonuçları olacaktı.
Denediler. Başaramadılar. Üzerlerindeki üniformayı çıkararak hiçbir riske aldırış etmeden bunu yaptılar.
Lafa gelince "Atatürk'ün partisiyiz"derler. Ama Atatürk'ün savunmakiçin onca riski aldığı Libya'da Türkiye'nindeğil Yunan tezlerinin yanında yer alırlar.
Hadi ülkenin geleceği diye bir derdiniz yok. Hadi Erdoğan düşmanlığını Türkiye düşmanlığıyla karıştıyorsunuz. Hadi aklınız durdu.
Vicdanınız da mı kalmadı? Utanmanız da mı yok? Atatürk'e de mi saygınız yok?
Hiç mi örnek almadınız? Halbuki Atatürk ve diğer subaylar sadece Libya için değil ülkenin geleceği uğruna savaştılar. "Libya çöllerinde ne işimiz var" demediler. Her karış toprak için her gram fayda için sonuna kadar mücadele ettiler. En son Anadolu Yunanistan'a ve arkasındakilere karşı savaştılar. Sonunda bize bu toprakları bıraktılar.
Siz şu geldiğiniz hale bakın. Libya'ya Yunanı davet ediyorsunuz. Allah ıslah etsin.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.