Dile kolay. Yetmiş yıllık bir ittifak. Bunca badireden geçmiş. Soğuk Savaş'ı kazanmış. Soğuk Savaş sonrası genişlemeye devam etmiş.
İttifaklar normalde kısa vadeli anlaşmalar olarak bilinir. Bir düşman imgesi etrafında toplanan birkaç devlet zoraki olarak böylesi bir anlaşmaya girer. Ve birleştirici tehdit ortadan kalktığında ittifak da biter. Çünkü ittifakın hiçbir parçası gereksiz yere kendi otonomisini kısıtlayacak bir anlaşmanın parçası olmak istemez.Ancak NATOkurucu tehdidiniortadan kaldırmışolmasınarağmen yıkılmadı.
Hatta büyüdü. Bu haliyle sadece bir ittifak anlaşması olarak değil uluslararası bir örgüt olarak görüldü. Hatta NATO'nun yıkılmasını bekleyenler bunu uzun süre bir istisna olarak görme eğiliminde oldu. NATO'nun bir kriz yaşaması zaten hep beklenirdi. Çünkü diğer ülkelerin Amerikan etkisinden rahatsız olacağı düşünülürdü.
Evet bugün NATO bir krizde ancak beklenilen sebepten dolayı değil. NATO'ya diğer üyelerdeğil Amerika kendisi zarar veriyor.
Beklenilen liderlik rolünü oynamak şöyle dursun NATO'daki müttefiklerini terk etme veya onlara maliyet bindirme eğilimine girdi. Aslında AmerikaNATO'ya, artık kendi çıkarlarıiçin önemli görmediği için birfırsat değil yük olarak bakıyor.
Bunun sebeplerine dair bolca tartışma yapılabilir. En önemli gerekçe olarak Amerika'nın stratejik haritasının değiştiği söyleniyor. Yeni tehdit Rusya değilÇin ve kritik coğrafya Avrupa değilAsya deniyor. Mantıken uygun birgerekçe.
Ancak Amerika'nın stratejik değerlendirmesini bu kadar temiz yaptığını söylemek mümkün değil. Aksine Amerika stratejik bir körlük ve operasyonel bir tembellik içinde. Çin tehdidineyöneldiği doğru ama bunun planlıve kapsamlı bir yönelme olduğusöylenemez. Daha ziyade günlük siyasi ve diplomatik tartışmalardan etkilenen popülist bir siyasetin ürünü olduğu söylenebilir.
Özellikle Trump döneminde iç siyasete meze edildiğini görüyoruz. Bu nedenle Amerika'nın uzlaşmaz bir tutum içinde olabileceğini tahmin etmek lazım.
Bu kritik zirvede birçok gündem maddesi ele alınabilir. Ama hepsi dönüp dolaşıp bu noktaya gelecektir.
Amerika'nın Avrupalı ülkelere ve özellikle de Almanya'ya yönelik talepleri olacaktır. Avrupalı ülkelerin de artık bu konuda tek sesli olmadığı çok açık.
Almanya ve Fransa çalkantılı bir ilişkiye girdiler. Ortak tutum alabileceklerini sanmam. Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri ittifakı Rusya konusunda daha etkin olmaya ikna etmekle uğraşabilir ama sonuç almaları imkansıza yakın. Doğru. Önümüzde kritik bir süreç var. Ama bunun doksanlı yıllarda konseptdeğişikliği temelinde yapılandönüşüm toplantılarından olmadığınıaksine bir hesaplaşma toplantısıolduğunu bilmek lazım. Buhesaplaşmanın da çok büyük sonuçlardoğurma ihtimali yok. Ancak öyle ya daböyle farklı görüşler temelinde NATObir yara daha alacaktır. Yıkılmayacakfakat savrulmaya devam edecektir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.