Rennes takımının oynadığı oyuna, hıza, pas kalitesine bakınca ilk yarının skoruna, "Neden" diye sorma hakkı elinizden gidiyor. Üçüncü bölge baskısını mükemmelyaptıkları gibi, baskıyı yediklerindede "mükemmel" çıktılar.
Fenerbahçe'nin en güçlü tarafı bir anda açığa düştü; hücum presi. Üç golün şoku, maça büyük hırsla gelenleri de takım gibi şaşkına çevirdi. Maça dönmekte,asılmakta belirgin güçlüklerolmaya başladı.
Enteresandır; Fenerbahçe'nin geçmiş sabıkalarında "Kaleyi tutan ilk topungol olması" sıkça var. Dün, kaleye sırasıyla gelen dört top da gol oldu, biri ofsayta takıldı. Bir yandan skor sıkıntısı, öte tarafta Rennes takımının maçı kurgulaması. Özellikle ikinci yarıda her şeyi deneyen, Valencia'nıngolüyle maçıbırakmayacağınıgösterenFenerbahçe vardı ama her çözüm aksiyonu, karşısında bir problem buldu.
İlk Rennes golü öncesindeki net faulü hem hakem atladı, hem VAR "almaza" yattı. Hakemin sarı kart seçeneklerinde Fransızca yazmadı. Yani; bazıları işi şansa da bırakmamış...
60'dan itibaren "bire bir" oyuna döndüler. Henrique'nin sakatlanmasıyla, Alioski girdi oyuna, dörtlüye döndüler. Kalabalık geliyor ama bir türlü alan yaratamıyorlardı. Kadıköy'ün "itirazı" yine birduran topla Zajc'ın frikiğinde ayağakalktı. "Acaba" diye sordurdular rakiplerineve "O an" beklenmeye başlandı. Birhata Crespo kaptı. Bir atak Emre Mor attı.
0-3'ten 3-3'e dönen bir "Kadıköymucizesi" gerçekleşti. Hakeme rağmen,Rennes takımının "kibirine"karşı yaptılar bunu. Saygı duyulacakbir takım ruhu, ayakta alkışlanacakJesus organizasyonu ve inancını koruyanFenerbahçe taraftarı ile "kahramanlarla"dolu bir maç yaşandı. Yine helâl olsun...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.