Maçtan önceki basın toplantısındaki sorulara Mourinho'dan gelen hafif"kibirli" cevaplar, aslında hangi takımıçalıştırdığının farkına varmasıiçin gerekçe oldu. Kadıköy'de, uzun zamandır taraftarın beklediği "kazanmak için oynayan" Fenerbahçe'yi seyrettik. Vücut dili çok önemli. Yenik duruma düştüklerinde bile sahada vazgeçen tek kişi yoktu. Bu ruh hali tribünleri peşlerinden getirdi. Müthiş bir baskı kurdular. Manchester kalecisi Onana "kediyutmuş" gibi oynamaya başladı. En- Nesyri her dakika geçişinde takımın yeniden santrfor haline geldi. Takımı başkalaştıran en önemli oyuncu Tadic'ti. Kariyer maçı oynadı adeta. "Yangın anındabasınız" düğmesi gibiydi. Tekniği ve aklı ile kriz anlarına müdahale etti, arkadaşlarının yardımına koştu. Lig performansı aslında Manchester United'dan daha fazla baskı yarattı takım üstünde. Üstüne gittiğinde dağılan bir rakip buldular karşılarında ama beraberlik sonrasında yine topun rakipte kalmasına izin verdiler. Mourinho kırmızı kart gördü. Maçın hakemi öylekritik noktalardaaleyhte düdüklerçaldı ki, biraz tecrübeliysenizçokiyi anlarsınız. Fenerbahçe baskıyı kuruyor, bir alakasız faul geliyor. Osayi'ye darbe geliyor, havalara bakıyor. Net penaltısının gümbürtüye gideceğini anladığında Mourinho kendini gösterdi. Baskıyı artırdı ama öylesine şartlanmışlar ki, Manchester'e kaybettirmeyeceklerdi maçı. Maçın krizi sadece Fenerbahçeüstüne değil. İngilizler de iki beraberliklegeldikleri Kadıköy'den çıkışumdular. Fakat Fenerbahçe onları geri itecek tempoyu yapamadı. Kendi krizi, rakibinin korkularını geri itti.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.