Zor dostum, zor
Brüksel'in havasında "grupta avantajlı duruma getirecek skor" olmalıyken, kadronun üstüne ekstra yüklerle binen bir gündem de var. Kadronun kalitesi elbette tartışılır. Cocu muhtemelen rakiple orta sahada aynı sayıda olmak için üçlü defansı tercih etti. Yoksa Comolli'nin, "Şu Reyes'i oynat da başımız belaya girmesin" dediğini zannedebilirdik.
Ne stoper ama (!)… İkinci Anderlecht golünde rakip şut çekerken arkasını dönüyor. Anlıyorsunuz Porto'nun neden bıraktığını.
Neyse; oyuncuların mücadele isteği, maçtan vazgeçmemesi ve sonucu kendi istedikleri gibi yapmak için didinmelerinin altını çizelim. Hasan Ali gol attığı için değil, Fenerbahçe'nin tüm hücum organizasyonlarında topa kendini gösterdiği için de maçın en önemli oyuncusu. Frey'in golü ve asisti var.
Maçın damgasına sahip aslında. Ama takımın pas tercihlerine giremedi. Kimsenin gözü O'nu aramıyor. Bu performans ile belki bazı şeyleri kanıtlamış olur, en azından takım arkadaşlarından saygı görür.
Zagreb'in deplasmanda geriden gelip kazandığı gündü. Bu yüzden İstanbul'a puanla dönmek gruptan çıkmanın anahtarı gibi oldu.
Kadıköy'de hesabı görebilirler.
Oğuz Kağan'ı böyle bir maçta sahaya sürmesi de ilginç Cocu'nun. "Sıfır" dakika şans verdiği genç orta sahayı, işler kötü giderken oyuna almasından ne anlayacağız.
Formsuz Benzia'dan daha verimliydi, ön liberoda Eljif'den de daha akıllı…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Özür dilekçesi gibi bir galibiyet (11.11.2024)
- Bu çaresizliğin açıklaması yok! (08.11.2024)
- Hakeme rağmen iki takımı kutlamalı (04.11.2024)
- Taraftarın takımı! (28.10.2024)
- Sonunda anladı! (25.10.2024)
- Başıbozukluk (21.10.2024)
- Bir başkalar! (12.10.2024)
- Defansa ‘helal olsun’ diyorum (04.10.2024)
- Fred’le bir başka (30.09.2024)
- Kan kokusu alan köpekbalığı! (27.09.2024)