Ve iflas!
Sonra Avrupa Ligi'nin ilk maçına tek forvetle çıktı. "Kulübemde yedeğim yok. Bursa ile oynayacağız lig de. Tedbirli olmak zorundayım" dedi. Kendisine yıldızlarla dolu kadro veren yönetimi ateşe attı bu kez. Üçüncü forveti yokmuş, durumu sıkıntılıymış.
Takıma test yaptırmamıştı. Aziz Yıldırım kaçın kurası, hemen telaşlandı. Çektiler karşılarına, "Neden?" diye sordular; "Ben bunlara inanmıyorum" diye konuştu.
Molde'ye yenilmek önemli değil. Maç kaybedersiniz. Dikkatinizi yoğunlaştırmanız gereken nokta, nasıl yenildiğiniz. Molde 10 kişi kaldıktan sonra Fenerbahçe üstünlüğü ele geçirdi ve pozisyonlar buldu, goller kaçırdı.
Yani; ancak rakip bir eksildikten sonra dengeyi kurabildiler. O dakikaya kadar Molde hep bir kişi fazla oynamış. Fenerbahçe takımı koşmamış, koşamamış. 2-1'den sonra Fernandao'yu oyuna atıyorsun. Ama Topal'ı çıkartarak. Sonra iyice oyunu ele geçiriyor Norveçliler. Üçüncüyü de attılar. Sakın ha, isimlere takılmayın. Fabiano, Volkan Şen veya sahada "olmayan" Van Persie değildir konu. Yoğunlaşmanız gereken, sıradan oyunculardan oluşan, 15 milyon Euro değerindeki bir takımın, sistemi-düzeni-disiplini veya fizik gücü ile makine gibi oynamasıdır.
Fenerbahçe'nin ise buna sadece özel oyuncularının, özel yetenekleri ile cevap vermesidir.
Plan ve sistem. Maç oynadığı stadı üç kere önünden geçtiği halde bulamayana teslim edilmiş. Diyecek laf kalmadı ki...
Sürekli olarak zaman isteyen Pereira için benim kafamdaki tarih, 1 Ekim'deki Celtic karşılaşmasıydı. Yanılmışım... Bu maç ile birlikte tüm umutlarım tükenmiştir artık.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Özür dilekçesi gibi bir galibiyet (11.11.2024)
- Bu çaresizliğin açıklaması yok! (08.11.2024)
- Hakeme rağmen iki takımı kutlamalı (04.11.2024)
- Taraftarın takımı! (28.10.2024)
- Sonunda anladı! (25.10.2024)
- Başıbozukluk (21.10.2024)
- Bir başkalar! (12.10.2024)
- Defansa ‘helal olsun’ diyorum (04.10.2024)
- Fred’le bir başka (30.09.2024)
- Kan kokusu alan köpekbalığı! (27.09.2024)