Gelecek çok flu!
Emre gibi Aziz Yıldırım'a çok yakın bir oyuncunun, takım kaptanının, dört ay sonra ne olacağını bilmemesi enteresan. Evet, sözleşmesi bitse bile Aziz Yıldırım oyuncuları ile sezon sonunda imza atıyor.
Bunu bugüne kadar sadece Alex için deldi. Geçen sezonun yıldızı Caner ile bile Temmuz'da imza attılar. Ama, süreçte oyuncuya bazı sözler verilir. "Merak etme" denir.
Kafasına takmaması söylenir.
Baskı azaltılır. Bu tavrın bir planlamanın mı, yoksa bir duruşun mu sonucu olduğunu bilmiyoruz. Planlama yapılmadığı için, bunu yapmak isteyen teknik adamlar gönderildiği için, kongre senesinde tribünlere oynanabileceği için, F.Bahçe'nin gelecek sezondaki hamleleri hep flu kalacak.
Aslında yaş ortalaması 28'e yaklaşmış bir kadronun, revize edilmesi için çoktan adımların atılması, oyuncuların tespit edilmiş olması gerekiyordu. "Belki de öyledir" diye düşünenler olabilir. Bu onların iyi niyetidir.
Olursa, ilk olacak; bilsinler.
ÇOK ŞEY İSTEM İYORUZ
Alex'ten vazgeçilmesinin altında da ilerleyen yaşı vardı.
Emre, Kuyt, Meireles, Alves, Webo ve hatta Volkan Demirel'in yerlerine yeni isimlerin tespit edilmesi, transfer görüşmelerinin yapılması, bu planlama içinde teknik adamın futbol felsefesinin tartılması, Aykut Kocaman ile birlikte yerleşen, "Önce takım oyuncusu, önce fedakar oyuncu" modelinden vazgeçilmemesi gerekiyor. Çok bilen arkadaşlar, yeni Guiza'lar, Krasic'ler bulmadan önce bunu İsmail Kartal ve ekibinin de bir raporla gövdelendirmesi de şart. Aziz Yıldırım'dan çok şey istediğimizin farkındayım. 17 yıldır yapmadığını, şimdi planlar mı?
İyi düşünelim...
YABANCI KARARI DOĞRU
Yeni sezon ile birlikte yabancı oyuncu sayısının adeta sınırsıza getirilmesine tepkiler var.
Herkesin fikri kendine, ben kararı destekliyorum. Altyapılar yok olacakmış... Sanki var da, yok olacaklar.
Türk oyuncular şans bulamazmış...
Bir bakın takımlarınıza şans bulsa ne olur, bulmasa ne olur demediğiniz kaç oyuncumuz var. Milli Takım bile gurbetçi iskeletinden oluşuyor.
Zaten bizimkiler de takımlarını "yan gelip, yatma yeri" haline getirmişler.
Arda Turan haricinde "İlerde çok büyük oyuncu olur" deyip de, öyle sonuçlanan kaç gelişim hatırlıyorsunuz. Bu yüzden takımların kalitelerinin ve güçlerinin artması için bu önemli bir fırsattır. Hiçbir kulüp 14 yabancı kontenjanını da doldurmak zorunda değil. İhtiyacı olduğunda bu fırsatının olduğunu bilmesi ve takım içindeki rekabeti doğru oluşturması önemli. "Bu yöneticilerle, bunlar yapılamaz" diyorsanız, haklısınız. O zaman kulüpler yönetimlerini değiştirsinler. İnsan boşuna kongre üyesi olmuyor. Sahip çıksın takımına...
Milli Takım bile gurbetçi iskeletinden oluşuyor. Zaten bizimkiler takımlarını "Yan gelip, yatma yeri" haline getirmişler.
KİM ŞAMPİYON OLUR?
Sorunun cevabı çok merak ediliyor. Seminere katılan teknik adamlar yüzde 34 Galatasaray, 31 F.Bahçe, 27 Beşiktaş dediler. Galatasaray Hamza hoca ile tabela istikrarı yakaladı. Bu yüzden ligin farklı takımı haline geldi. Evet; favoridir. Beşiktaş tek başına giderken, birden bire G.Saray'ın gelmesiyle rekabete katıldı. Ve rakibine kaybetti. Oyun istikrarı var ama sonuç istikrarında zafiyet yaşıyor. Bu yüzden favori ama sezon başındaki iddiaya sahip değil. Ve F.Bahçe... Mersin ve Başakşehir maçlarında mükemmel oynadılar. Şubat'ta bu isteği görürsek, şampiyonluğun yine tek adayı olurlar. En iyi kadroya sahipler. Ama 18 maçın 10'u deplasmanda ve içerdeki sekiz maçın üçü derbi. Deplasmandaki tutukluğu çözmeleri lazım. Kadıköy'de ve dışarda başka oynamaya devam ederlerse, teknik adamların anketi doğru çıkar..
KADIKÖY NEDEN BOŞ?
Aziz Yıldırım, seyirci erozyonunu passolig'e bağladı. "Bana kaybettiğim hasılatı versinler" dedi. Aziz başkan önce kombine aldıkları halde, gelmeyen 10 bin kişinin, neden böyle davrandığını çözmeli. Bu bir... Sonra, Türk Telekom tribününe neden bilet ve kombine satmadığını. Bu iki... Kombine fiyatlarının yüksekliği, passolig'in olmadığı kupa maçlarındaki bilet ücretlerinin fahişliğini de açıklamalı. 55 bine yakın kişi "Fenerbahçeliyim" diyerek passolig almış. Bu taraftarlar neden Kadıköy'e gelmiyor merak etsin. Aldığı keyfi kararlar, kendisine olan güvenin diplere inmesi, Ersun Yanal kararı ve sonrasındaki açıklamaları, teknik adama olan inançsızlık, tek transfer Diego'nun halen oynamaması ve yıllardır stada gelenlerin yeni bir şey görmemesi acaba passolig kadar önemli değil mi? Doğrular bir taneden fazla olabilir. Cevaplar da...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Özür dilekçesi gibi bir galibiyet (11.11.2024)
- Bu çaresizliğin açıklaması yok! (08.11.2024)
- Hakeme rağmen iki takımı kutlamalı (04.11.2024)
- Taraftarın takımı! (28.10.2024)
- Sonunda anladı! (25.10.2024)
- Başıbozukluk (21.10.2024)
- Bir başkalar! (12.10.2024)
- Defansa ‘helal olsun’ diyorum (04.10.2024)
- Fred’le bir başka (30.09.2024)
- Kan kokusu alan köpekbalığı! (27.09.2024)