Bulanık suda avlanmak…

Ekip, Mehmet'in getirdiği dutların tadına bakarken Selim, müjdeyi verdi:

- Evet, ekibimizin ayrılmaz elemanı Melih Bey de teşrif ediyor… Melih Bey, selam vererek yerine oturdu:

- Öncelikle Arife gününüzü ve Kurban Bayramınızı da şimdiden tebrik ediyorum. Dutlar hakikaten güzel ama ben çayla başlamak istiyorum. Havasından mıdır bilinmez, hafta boyunca burada içtiğim çayların tadını arıyorum… Mehmet:

- Tamam, çayını iç ama dutlarımın tadına bakmayı da ihmal etme… Selim:

- Bir yandan da son günlerde çokça konuşulan şu yumuşama ya da normalleşme konusunda bizi aydınlat. Ne olup bittiğini tam anlamıyorum ama birileri bir şeyler kotarma peşinde sanki… Melih Bey:

- Yumuşama tabiri yanlış ve birileri kasıtlı olarak kullanıyor. Normalleşme denilebilir belki ama bunu söylemek için bile erken. Daha önce CHP Genel Başkanı ile görüşen Cumhurbaşkanımızın, iade-i ziyaret için CHP genel merkezine gitmesi üzerinden tuhaf senaryolar yazan birileri, Cumhur İttifakı'nın arasını bozma hesapları yapıyorlar… İhsan'ın uzattığı çayı alan Melih Bey, devam etti:

- Öncelikle Cumhurbaşkanımızın görüşmeler öncesi ve sonrası altını sıklıkla çizdiği kırmızı çizgiler konusunu görmezden gelenler, yerel seçimler sonrası başlayan görüşmelere de olmadık anlamlar yüklüyorlar. AK Parti'nin kuruluşundan beri önem verdiği bilinen ve MHP ile beraberliğinin temelini oluşturan prensiplerden taviz verileceğini ummak saflıktan başka bir şey değil oysa… Remzi:

- AK Parti ile CHP arasında ittifak gibi konular bile gündeme getirilebiliyor…

- Bu, senaryo yazanların çok acele ettiklerini gösteriyor. AK Parti'nin kırmızı çizgileri çok net ve CHP ile oluşacak gerçek bir yumuşama, bu partinin gerçekten Türkiye'nin muhalefeti haline gelmesi ile başlayabilir. İlk görüşmede CHP liderinin gündeme getirdiği söylenen konuları hatırlayın mesela. Başta Osman Kavala olmak üzere Gezi olaylarını sorumluları, kayyım meselesi, 28 Şubat mahkumlarının affı ve benzeri birtakım talepler gündemdeydi... Mehmet:

- Cumhurbaşkanımızın 28 Şubat mahkumlarını affetmesi, yumuşamaya delil olarak gösterildi. Buna ne dersiniz?..

- Bazı isimlerin ihtiyarlık ve bunama gibi sebeplerle affının, birilerinde erken sevinç oluşturduğu doğru. Ancak, bu afların adli tıp tespitleri gibi uzun süren bir hazırlık evresinden sonra gerçekleştiği hatırlanırsa, süreçle bağlantısının zorlama olduğu anlaşılır. Kavala ile ilgili bazı girişimler de oldu, ama değişen bir şey yok. Aynı şekilde kayyım uygulaması ve benzeri hususlarda da normal uygulama sürüyor… Mustafa:

- Yumuşama ve benzeri değerlendirmeler yapanlar, mevcut tabloda CHP'nin yapması gerekenlere hiç değinmiyorlar. Sizin anlattıklarınız, CHP'de bazı gelişmeler olması gerektiğini gösteriyor. Doğru mu anlıyorum?..

- Yumuşuma ve benzeri sözlerle Cumhur İttifakında çatlak meydana getirmeyi hedefleyenlerin hareket ettikleri temel yanlış. CHP yerel seçimlerde başarı kazandı, tamam. Ancak, aldığı oyların önemli bir kısmının DEM ve İyi Parti oyları olduğunu unutmamak gerek. Dahası, yerel seçimlerdeki sonuçların, CHP'li belediyelerin hizmetleri ile bir alakası olmadığı da biliniyor. Dolayısıyla seçmenin bundan böyle CHP'nin hizmetlerini tartacağı ve bu partinin bu konuda çok başarılı olmadığı da biliniyor… Soluklanan Melih Bey:

- Bu arada ülkemizin varlığı, birliği ve bekasını temel alan AK Parti'nin bazı tavizler vereceğini umanların avuçlarını yalayacakları da kesin. Bir yaklaşma ancak CHP'nin normal çizgiye gelmesi ile mümkün olabilir. Bu, CHP'nin terör örgütü uzantısı DEM ile ilişkilerine çekidüzen vermesi ve ülkemizin bekasına yönelik olumsuz tavırlarını düzeltmesi demek. Ülkemizin sınır ötesi harekatları için çıkarılan tezkereye hayır oyu veren ve seçimlerde DEM ile lokal ittifaklar yapan bir partinin, kimsenin kendi çizgisine gelmesini bekleme hakkı yoktur zaten… Selim:

CHP'nin normalleşmesi...

- Yani gerçek bir yumuşama olacaksa CHP'nin atması gereken çok adım var diyorsun. Bunlara hiç değinmeyenlerin Kavala bırakılsın, kayyım uygulaması kaldırılsın türünden sözler etmeleri, bulanık suda balık avlamaya çalışmaktan başka bir şey değil o zaman?..

- Aynıyla öyle. Suyu bulandıranlar da kendileri üstelik. Cumhurbaşkanımızın görüşmeleri ile ilgili olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin söylediklerinin arasından cımbızla seçtikleri bazı cümlelerle fitne çıkarmaya çalışıyorlar. Oysa Devlet Bahçeli'nin, söyleyeceği şeyi doğrudan söylediği, bilinir. Dinlediği şarkılar, taktığı yüzük, hatta açıkça söyledikleri üzerinden yorumlarla bir yerlere varmak istiyorlar. AK Parti MHP birlikteliğinin çok sağlam temelleri olduğunu ve ne yaparlarsa yapsınlar zedelemeyeceklerini bilseler de, birilerinin ellerinden geleni yapacakları kesin. Vazifeleri bu çünkü… Remzi:

- O zaman 2010'da CHP Genel Başkanı'nın kasetle değiştirilmesi, MHP'nin önce ele geçirilmeye sonra parçalanmaya çalışılması ve benzeri girişimlerin devamını yaşadığımız söylenebilir mi?..

- Tam olarak böyle. Söylediklerine Gezi kalkışmasını, 6-8 Ekim olaylarını, 17-25 Aralık emniyet ve yargı destekli darbe girişimini, MİT Tırları meselesini ve 15 Temmuz'u da ilave edebilirsin. Bunlarla ortalığı karıştırmaya çalışanların hedefi ülkemizin kendi ayakları üzerinde durmasını engellemek. Şimdi bunun ancak AK Parti ile MHP'nin arasını bozmakla mümkün olacağını düşünüyor ve ellerinden gelen ve gelmeyen her melaneti deniyorlar… Mehmet:

- Sinan Ateş cinayeti ile ilgili olarak gereken hemen her şey yapıldığı ve bu arada 22 kişi tutuklandığı halde bu konuyu kaşımaları da bununla ilgili demek ki?..

- Evet, karınlarından konuşan birileri bu olayla ilgili bazı imalarla güya MHP'yi sıkıştırmaya çabalıyorlar. Oysa Devlet Bahçeli'nin, kim ne biliyorsa ortaya koysun şeklindeki daveti çok açık. Yargılama başlayınca, bu işin arkasında da ortalığı karıştırmaya çalışanların olduğu ortaya çıkar bence.

- Bu durumda birilerinin oluşturmaya çalıştıkları algılara değil, tarafların söylediklerine odaklanmak gerekiyor galiba?..

- Doğru. Olup bitenlere ve Cumhur İttifakı'nın kararlılığına bakarak, birilerinin uydurduklarının manası olmadığını anlamak çok kolay. Ülkenin varlığı ve birliğini temel alan AK Parti'nin, bu konulardaki ikircikli halleri bilinen CHP ile ittifakı gibi olmayacak şeyleri gündeme taşıyanlar, CHP'nin normalleşmesini değil, tabir caizse AK Parti'nin anormalleşmesini istiyorlar. Böyle bir şeyin olmayacağını çocuklar bile bilir oysa… İhsan:

- Bütün dertleri, yalanlar ve çarpıtmalarla AK Parti ve MHP'nin arasını bozmaya çalışmaktan başka bir şey değil anlaşılan...

- Bilmemiz gereken, AK Parti ve MHP'nin temelini oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın bir mecburiyet olduğu. Taraflar ittifakı sarsmaya çalışanların niyetlerini çok iyi biliyor ve her seferinde gereken açıklamaları da yapıyorlar ama bunları ısrarla görmezden gelenler de melanetlerini sürdürüyor. Temel gerçek, bunların bu işlerle görevli oldukları ve çabalarına hiç ara vermeyecekleri. Varlık sebepleri ve maişet kaynakları bu çünkü… Remzi:

- Bu ülkenin havasını soluyup suyunu içtiği halde, başkaları adına çalışanları anlamak hakikaten mümkün değil… İhsan:

- Hiçbirimiz anlayamadık ve anlayamayız da. Belki kimliklerinde ya da aidiyetlerinde bir problem vardır, kim bilir... Ayağa kalkan Melih Bey:
- Ben müsaade istiyorum. Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum. Cenab-ı Hakk bizleri daha güzel bayramlarda buluşturur inşallah…

- İnşallah…