Bunlar kafayı yemiş!..

Netenyahu'nun 'Filistinlileri sürekli vurmaktan' bahsettiği ve 'dünya bizi saldırganlıkla suçlamaz mı?' dendiğinde, 'Dünyanın tepkisinden korkmuyorum. Özellikle Amerika'yı çok iyi tanırım. ABD'yi kolayca yönlendirebilirsin, istediğin tarafa çekebilirsin' cevabını verdiği görüntüleri, ABD'liler ve Batılılar da izlemişlerdir.

Aynı kişinin 7 Ekim'deki Aksa Tufanı Harekatı sonrasında yaptıklarını ve söylediklerini de herhalde izliyorlardır. Netenyahu'nun kelimenin tam manasıyla 'kafayı yemiş' gibi davranması, anlaşılabilir bir şey. Ancak modern, çağdaş, demokrat, insan haklarına saygılı geçinen ve özellikle laik oldukları şüphesiz Batılı liderlerin de kafayı yiyip yemedikleri, meraka değer.

Attığı bombalarla Gazze'nin büyük bir bölümünü yerle bir eden ve kadın, çocuk demeden 20 bine yakın insanı katleden İsrail başbakanının son konuşmalarından birisi aklı başında hemen herkesin tüylerini diken diken edecek nitelikte.

Netenyahu'nun, 'Tevrat bize Amalek'in sana yaptığını hatırla, der. Evet, biz de hatırlıyoruz ve savaşıyoruz' diyerek başladığı konuşma, Gazze'ye yönelik saldırılara dini kılıf giydirme gayreti ile alakalı. Konuşmanın hatırlattığı ise muharref Tevrat'taki 'Şimdi gidin ve Amalek'i vurun. Sahip oldukları her şeyi tamamen yok edin ve onları bağışlamayın; Hem erkeği hem de kadını, bebekleri ve emzirenleri, öküzleri ve koyunları, develeri ve eşekleri öldürün" şeklindeki sözler…

Laik geçinse de ihtiyaç hissettikçe dini referanslar kullanan Netenyahu'nun, dini konulara ağırlık vermeye çalıştığı açıklamalarının İsrail'deki dindarları iknaya yönelik olduğu söyleniyor. Ancak, İsrail'i yöneten bu adamın, Gazze'deki masum insanlara yönelik saldırılarını savunma sadedinde, 'Hem erkeği hem de kadını, bebekleri ve emzirenleri, öküzleri ve koyunları, develeri ve eşekleri öldürün' sözlerini fütursuz bir şekilde kullanması, sadece kendisinin değil, değişik sebeplerle Netenyahu isimli bu kaçığı destekleyenlerin durumlarının da vahim olduğunu gösteriyor.

Netenyahu'nun Tevrat'ta 'Hem erkeği hem de kadını, bebekleri ve emzirenleri, öküzleri ve koyunları, develeri ve eşekleri öldürün' şeklinde bir emir olduğuna inanması, kendi bileceği iş. Ancak bir delinin peşinden gitmeye mecbur kalanlara, 'öldürme' ile ilgili olarak Cenab-ı Hakk'ın İsrailoğullarına söylediklerinin doğrusunu Kur'an-ı Kerim'den aktaralım:

"İşte bundan dolayı İsrâiloğulları'na şöyle yazmıştık: "Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur."

Ayetin sonraki cümlesi, İsrailoğullarının durumuna ışık tutar: "Şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler. Ama bundan sonra da onların çoğu yeryüzünde taşkınlık göstermektedirler."